CHP’de aylardır süren tartışmalı kurultay süreci, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bugün bir kritik duruşmaya sahne oldu. 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultay ve 6 Nisan 2025’te planlanan 21. Olağanüstü Kurultay’ın iptali talebiyle açılan davada, taraf avukatlar arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı. Özellikle Lütfü Savaş’ın avukatı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye kayyum olarak atanmasını talep ederek mahkemede dikkat çeken bir hamlede bulundu.
Duruşmada mahkeme, karar çıkarmayarak duruşmayı 24 Ekim tarihine erteledi. Bu karar, hem parti içi dengeler hem de kamuoyunun gündemi açısından kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Mahkemede Kimler Rol Aldı?
Davanın tarafları dikkat çekici: Müşteki Lütfü Savaş, mağdur olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve şüpheli sıfatıyla Ekrem İmamoğlu mahkeme huzurundaydı. Mutlak butlan kararı çıkması durumunda eski CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun göreve dönmesi bekleniyordu. Ancak mevcut CHP yönetimi, Özgür Özel öncülüğünde, böyle bir kararın kabul edilmeyeceğini defalarca ifade etti.
CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, davanın Genel Merkez’den takip edildiği ve partinin mevcut yönetiminin kurultay sürecini geçerli saydığı vurgulandı.
Delege Listeleri ve Tutanaqların Önemi
Mahkeme, 21 Eylül’deki Olağanüstü Kurultay’dan sonra delege listesi ve kurultay seçim sonuçlarını birleştirme tutanaklarının dava dosyasına gönderilmesini istedi. Bu belgeler, davanın seyrini belirleyecek önemli kanıtlar olarak öne çıkıyor.
CHP vekili Avukat Çağdaş Karaküçük, davayla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
"Davacıların derdi kurultay toplamak değil. Polis zoruyla yönetime gelmek istiyorlar. Bu süreçte mutlak butlan hali oluşamaz. CHP, bir önceki olağanüstü kurultayında zaten kongre seçimlerini gerçekleştirmiştir."
Tarafların Talepleri ve Sürecin Geleceği
Dava sürecinde davacılardan biri, kurultayın iptalini talep etmek yerine reddini ve geçerli sayılmasını istedi. Bu hamle, mahkeme kararının önümüzdeki günlerde nasıl şekilleneceği konusunda ipuçları veriyor. Türkiye genelinde geniş yankı uyandıran davada, 24 Ekim’deki duruşma büyük bir merakla bekleniyor.
CHP’deki bu süreç, sadece parti içi dengeleri değil, aynı zamanda siyasi kulisleri ve kamuoyunun gündemini de yakından ilgilendiriyor. Önümüzdeki haftalarda alınacak karar, partinin geleceği açısından belirleyici olacak.





