Türkiye, son yılların en büyük sahtecilik olaylarından biriyle sarsıldı. Gündeme oturan sahte diploma soruşturmasında ortaya çıkan yeni detaylar, sadece hukuki değil, insani boyutuyla da kan dondurdu. Özellikle 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitiren avukatların isimlerinin kullanılması, kamuoyunda büyük tepki topladı.

Depremde Ölen Avukatların Kimlikleri Kopyalandı

İddianameye yansıyan en dikkat çekici bölümlerden biri, hayatını kaybeden avukatların kimlik bilgilerinin sahtecilik çetesi tarafından kullanılması oldu. Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerindeki barolara kayıtlı bazı avukatların vefat ettiği bilgisi, şüpheliler arasında paylaşılmış. Üstelik bu kişilerin isimleriyle “rahmet mesajları” gönderildiği de tespit edildi. Ancak işin iç yüzü ortaya çıkınca, bu mesajların aslında bir kimlik hırsızlığı operasyonunun parçası olduğu anlaşıldı.

Diploma Yerine Ölüm Belgesi Kullanıldı

İddianamede yer alan bir diğer çarpıcı detay ise, bu kişilerin kayıtlarının üniversite sistemlerinden tamamen silinerek, yerlerine sahte öğrencilerin kaydedilmesi oldu. Yani aslında hayatını kaybetmiş kişilerin yerine, hukuk fakültesi mezunu gibi gösterilen sahte kişiler geçirildi. Bu yöntemle, özellikle hukuk diploması başta olmak üzere birçok lisans programında usulsüz kayıtlar oluşturulduğu belirtildi.

Kırmızı Et Pişirmenin Püf Noktaları: Lokum Gibi Etin Sırrı
Kırmızı Et Pişirmenin Püf Noktaları: Lokum Gibi Etin Sırrı
İçeriği Görüntüle

Sahte Mezuniyet İçin Elektronik İmza Bile Taklit Edildi

Soruşturma kapsamında tutuklanan Yelda Boğa isimli şahsın Adana’da ikamet ettiği ve Mersin Üniversitesi’nden sahte elektronik imza ile eczacılık bölümünden mezun olmuş gibi gösterildiği de tespit edildi. Bu olay, sahtecilerin sadece hukuk alanında değil, sağlık gibi hayati öneme sahip alanlarda da yasa dışı faaliyetlerde bulunduğunu gözler önüne serdi.

Toplumda Güven Erozyonu: Sahte Diploma Sadece Kâğıt Değil, Bir Hayat Yalanı

Sahte diploma skandalı, sadece bireylerin değil, toplumun genel güven duygusunu da sarstı. Hukuk, eczacılık gibi kritik alanlarda görev alan kişilerin gerçek bir eğitim almadan sistemde yer bulması, hem vatandaşların hem de kurumların güvenliğini tehdit eder hâle geldi. Yaşanan olaylar, bu tür suçlara karşı denetim mekanizmalarının ne kadar yetersiz kaldığını bir kez daha ortaya koydu.