Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Hikmet Öksüz Konferans Salonu'nda KTÜ Tarih Kulübü tarafından gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Doğu Türkistan mücadelesinin önemli isimlerinden Uygur Türk'ü olan Ankara Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkin Emet katıldı.Çok sayıda öğrenci ve akademisyenin katılıyla gerçekleşen konferansta konuşan Doç. Dr. Erkin Emet, Uygur Türklerinin dününü ve bugününü anlatarak Türkiye Türkleriyle aralarındaki önemli benzerliklere dikkat çekti. Uygur Türklerinin yaşamındaki birçok nesnenin kadim dönemden bu yana taşındığını ve geleneklerin yaşatıldığını ifade eden Emet 'Uygur Türkleri bugün Çinliler tarafından yok edilmek istenmektedir' dedi.Çin tarafından Uygur Türklerine yönelik büyük zulümler yapıldığını belirten Emet şunları aktardı:'Sizin duyduklarınızın hepsi doğrudur hatta daha fazlası vardır. Türklere ait olan toprakları işgal eden ve devletini yıkan Çin bugün o topraklara Çinlileri yerleştiriyor. Uygur Türklerinin dinlerini yaşamalarına engel olunuyor. Camiye girmeleri için insanların belge çıkarması gerekiyor. Ramazan aylarına özel bira içme festivalleri düzenletiyor. Bir kişi yalnızca sağlığını düşünüp içkiyi kötülese 'rejim düşmanı' ilân edilip hapse atılıyor. Camilerin yakınlarına 'Allah size ekmek vermez.' yazıyorlar.'Çin'de Türkiye'ye karşı büyük bir düşmanlık olduğunu ifade eden Emet 'Türkiye Türklerinin Doğu Türkistan hassasiyetini bildiklerinden ve Pantürkizm'in kaynağı olarak Türkiye'yi gördüklerinden çok büyük bir Türkiye düşmanlığı var. Kısa süre önce Türkiye'yi çağrıştıran tüm iş yerleri kapatıldı. İstanbul adındaki restoranı, giysi mağazalarını kapattılar. İnternette Türkiye'yi aradığınızda hemen kapınıza polis geliyor. Ancak bunu Türkiye'den gizlemeye çalışıyorlar. Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin'e geldiğinde geçici olarak camilere hoparlör taktılar, faaliyette gibi gösterdiler' şeklinde konuştu.Emet, konuşmasını şöyle sürdürdü:'Çin'in bir zulmü ise 'kardeş aile' adında bir projeyle birlikte Uygur Türklerinin evindeki erkekleri toplama kampına alarak kadınlarının yanına Çinli erkek koymalarıdır. Namus hassasiyeti olmayan Çinliler, Türklerin bu hassasiyetini bildikleri için bu uygulamayla birlikte namusumuza göz dikiyorlar. Bu yapılmadığında, karşı çıkıldığında ise kadınlar ya hapsediliyor ya öldürülüyor. Bunun yüzünden kendini öldüren birçok Türk kadını var.'