Öğrencilere yönelik yaşanan cinsel istismar iddialarını araştırmak üzere Cizre'ye gelen Eğitim-Sen Genel Sekreteri ve MYK Üyesi Velat Kaya, Eğitim-Sen Genel Mali Sekreteri ve MYK Üyesi Ahmet Karagöz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mirza Cazım ile yaptıkları görüşmenin ardından Eğitim-Sen Cizre Şube Başkanlığı'nda bir basın açıklaması yaptı. Cizre Merkez Anadolu Lisesi'nde müdür yardımcısı olarak görev yapan B.E.'nin kız öğrencilere cinsel istismarda bulunduğu iddiasını yerinde incelemek ve muhataplarıyla görüşmek üzere Cizre'ye geldiklerini belirten Kaya, ilçedeki cinsel istismar davasına müdahil olduklarını ve işin takipçisi olacaklarını söyledi. Kaya, 'Cizre'de yaşanan istismar ile ilgili daha önce sivil toplum örgütleri ve sendikamız başta olmak üzere toplumu gerektirdiği değerlendirmeler ve hassasiyetimizi içeren değerlendirmeler yapıldı. Bununla ilgili yaşanan süreci hem takip etme hem de bu konuda sürecin muhatapları ile birebir temaslarda bulunmak amacıyla ilçeye geldik. Biz bu sürecin takipçisi olacağız çünkü Türkiye'de yaşanan istikrar ve benzeri olayların politik bir durumdan kaynaklandığını ifade ediyoruz. Biz sivil toplum ve kitle örgütleri bu istismar ve benzeri olaylara karşı mücadele etmeye ve arkadaşlarımızın yanında durmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda hukuki boyutuyla da bu davanın tarafıyız, müdahiliyiz. Bu istismar olayına adı karışan şahsın mevcut durumunu öğrenme ve sürecin gidişatını sorma adına İlçe Milli Eğitim Müdürü ile bir görüşme ve temasta bulunduk. Milli Eğitim Müdürünün verdiği ifade ve değerlendirmede de söz konusu kişinin adli soruşturma kapsamında mülki idare amiri tarafından açığa alındığını, soruşturmanın devam ettiğini, soruşturma ile ilgili Bakanlık müfettişlerinin görevlendirildiğini ve kendilerinin de bu konuda işin takipçisi olacaklarını ifade ettiler. Biz de bu konudaki bazı kaygılarımızı,endişelerimizi ve konudaki hassasiyetlerimizi belirttik' dedi.Konunun çok hassas olduğuna vurgu yapan Eğitim-Sen Genel Mali Sekreteri ve MYK Üyesi Ahmet Karagöz ise, 'Taciz ve tecavüz olayları hem çocuk hem de kadınlara yönelik ülkemizde sistematik bir hale geldiğini buradan belirtmek isteriz. Bu konu bizler açısından kanayan bir yara ve bu kanayan yara ne zaman kabuk bağlar tacizci ve tecavüzcülerin cezalandırıldığı zaman. Çocuğun nerede yaşadığı kim olduğu etnik yapısının ne olduğu bizim açımızdan bir önemi yok. Biz herhangi bir kurumu, kuruluşu burada hedef almadığımızı açıkça ifade ediyoruz. Yaşanan somut bir vakanın takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum' diye konuştu.