Türkiye'nin ilk ve tek Güzel Sanatlar Kampüsü Samsun'da. Kampüs hakkında bilgi veren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Metin Eker, yaklaşık 2 bin- 2 bin 500 öğrenciyi ağırlayabilecek 5-6 birimin orada yoğunlaştığı bu kampüsü, bir 'Tasarım Üniversitesi'ne dönüştürmeyi hedeflediklerini ifade etti. 2019 yılında Samsun'u Türkiye'nin sanat başkenti yapmak istediklerini dile getiren Eker, sayfamızın konuğu oldu ve Samsun'u daha da güzel hale getirmek için yaptıkları çalışmaları samimiyetle anlattı.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Sizi tanıyabilir miyiz?

Metin EKER: Benim özgeçmişim aslında biraz Samsun'un özgeçmişi gibi. Samsun Terme doğumluyum ve bütün eğitim sürecimi Samsun'da tamamladım. Akademik kariyerimi de yine Samsun'da yaptım. Dolayısıyla Samsun bizde bir kimlik profili oluşturdu. Genellikle çalışmalarımızın ana eksenini Samsun oluşturuyor. Hatta şunu söyleyebilirim: Ben Samsunum.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu bilinçle yapmış olduğunuz çalışmaları biz Samsunlular, sadece şehirde gezerken bile gözlemleyebiliyoruz… Kısa zamanda çok fazla çalışma yapıldığını biliyoruz bununla alakalı neler söyleyeceksiniz?

Metin EKER: Tüm çalışmaları 5 yıllık bir fakülte olarak yaptığımızı belirtmek isterim. Bu sene ilk mezunlarımızı verdik. Dolayısıyla kuruluş aşamamızı tamamladık. 5 yıllık bir fakülte olarak baktığımızda etkinlikleri, işbirliklerinin sayısı gözönünde bulundurulduğunda adeta 10-15 yıllık bir fakülteymiş gibi. Fakültemizin açılmasıyla ilgili teklif 2000 yılında verilmişti, ancak 2010-2011 yılında çalışmalarımıza başlayabildik. 'Arada kalan yaklaşık 12 yıllık boşluğu nasıl telafi ederiz'in endişesi sürate yansıdı. Ama bu hız hiçbir şekilde kaliteyi aşağıya düşürmedi. Ayrıca kadrolaşma süreci de basamak basamak gelişiyor. Şu anda 25 öğretim elemanımız var. 5 yılda 25 sayısı önemli ve biz bunu daha da yukarıya taşımak niyetindeyiz. Biz bilimi, sanatı, teknolojiyi birlikte harmanlayacak bir kadroyu da hedefliyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Şehre yansıyan bu çalışmaların yanı sıra, fakültenizin etkinlikleri arasında neler var?

Metin EKER: Etkinliklerimize Ankara'da bir karma sergiyle başladık. Daha sonra ikincisi düzenlenen TÜSGAD (Tüm Sanat Galerileri Derneği) etkinliklerine davet edildik. Ve Türkiye'de ikinci davet edilen güzel sanatlar fakültesi olduk. Bu davet, bizi çok onurlandırdı. Yine Ankara'da sanat fuarında davetli misafir olarak yer aldık. Önemsediğimiz noktalardan biri de Anadolu'daki diğer güzel sanatlar fakülteleriyle organik bağ kurmak. Bu kapsamda birkaç ay önce Nevşehir'e gittik. Hacı Bektaş Veli Güzel Sanatlar Fakültesi'nde davetli olarak karma bir sergi açtık. Çok sayıda seminer ve çalıştay düzenlediğimizi de belirtmek isterim. Ben aynı zamanda yaklaşık 3 yıldır, Samsun Kültür Sanat Platformu Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyorum. 2015 yılında Samsun Kent Estetiği Çalıştayı'nı yaptık, çok önemli bir çalışma olduğu izlenimi ortaya çıkınca; bir yıl sonrasında Birinci Ulusal Kent Estetiği Sempozyumu'na dönüştürdük. Bu konuda paydaşımız Büyükşehir Belediyesi'ydi ve onların büyük katkılarını gördük. Samsun'u kent estetiği konusunda da uluslararası bir marka yapmak amacındayız. Bu sempozyumun katkılarını şehre baktığımızda çok rahat görebiliyoruz. Üniversiteyle şehir işbirliğinin en önemli temas noktası, bence sanat.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Güzel Sanatlar Kampüsü'nden söz edecek olursak Türkiye'de bir ilk değil mi?

Metin EKER: Evet, Türkiye'nin ilk ve tek güzel sanatlar kampüsü Samsun'da açıldı. Bu kampüsün içerisine üniversitemizin sanat ve kültür ile alakalı birimlerini toplamaya çalıştık. Yaklaşık 2 bin- 2 bin 500 öğrenciyi ağırlayabilecek 5-6 birimin orada yoğunlaştığı bir kampüs oldu. Bu kampüs halkla iç içe bir konumda. Kampüsün geçmişini ortaya koyan bir müzemiz, sanat galerimiz var eğer başarabilirsek hobi ve kurs mekanlarını da oluşturacağız. Bu kampus, tematik bir yapıya sahip ve şehrin kampüsü.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu noktada bir sonraki adım ne olur?

Metin EKER: Türkiye'de belki sayısı 6-7'yi bulabilecek ve bölgelere yayılabilecek bir sanat tasarım üniversitesi konsepti yerleşmesi gerekiyor. Bunlardan bir tanesi Ankara'da yeni açılıyor. İlk örneği Mimar Sinan bu, aynı zamanda tarihi de bir örnek. Karadeniz'de bunun merkezi Samsun olabilir. Yani bu kampüs bir sanat tasarım üniversitesi olabilir. Kente çok farklı bir imaj kazandırır. Bu da bizim hedeflerimizden bir tanesi.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu hayal ne kadar süre sonra gerçekleşir, öngörünüz nedir?

Metin EKER: Bu, bize bağlı bir realite değil. Teklif edilir, görüşülür. YÖK'ün belli komisyonlarında gündeme gelir ama ben bu adımları atabilecek potansiyelimizin her zaman olduğunu düşünüyorum. Çok ilginç bir şeyden de söz etmek isterim bütün bu bahsettiğimiz etkinlikleri gerçekleştirme potansiyeline sahip bu fakültenin binası yok. Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim İş Ana Bilim Dalıyla aynı binayı paylaşıyoruz. Şu anda bir hoca alsam oturtacak odam yok, laboratuvar kuracağım mekan yetersiz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Yeni bina ilgili bir proje söz konusu mu?

Metin EKER: Evet, böyle bir projemiz var. Eski lojmanları yıkıp orada 9-10 bin metrekare kendisini de büyütebilecek bir alanda bir fakülte binası neden olmasın. En son acıttığımız bölüm, ana sanat dalı olarak animasyon. Eskişehir'den sonra belki de Samsun bu konuda söz sahibi olacak. Yani, çok ilginç ya da gelecekçi bakış açılarına yansıyabilecek bölüm, ana sanat hatta ana bilim dalı yapılanmaları söz konusu olabilecektir ama fiziki ortamlarımız da buna elverişli olursa tüm bunlar hızlanır. Biz çalışmalarımızı bir ekip olarak sürdürüyoruz. İki, görsel iletişim tasarımı öğretim üyesi eylül ayında Zürih'te gerçekleşecek olan uluslararası yarışmanın jüriliğine davet edildi. Yani, uluslararası başarılarımız var. Türkiye'de bir ilk olan kent estetiği uluslararası afiş yarışması yaptık. 850'ye yakın afiş gönderildi. 35 ülkeden katılım oldu. Bundan sonra da şehrimizin, üniversitemizin ve fakültemizin adını uluslararası yapmaya devam edeceğiz. Bu bir marka hareketi, kalite göstergesidir. Aynı zamanda da ekip çalışmasının somut sonucu olacak yorumlayabiliriz. Bu bizim için sigorta, güvence.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Yetenek sınavlarında nasıl bir ölçüm yapılıyor?

Metin EKER: Biz bu sınavlarda iki şeyi ölçmeye çalışıyoruz; potansiyel ve kapasite. Potansiyel sahibi insanları seçmek çok önemli bizler eğitimle kapasite tarafını tamamlamış olacağız. Adil bir sınav. Samsun bu konuda avantajlı zaten sanatsal geçmişi var. Bunları halkımızla temas ettirme gücümüzü geliştirmemiz gerekiyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Atayolu Sanatyolu projeniz olduğunu biliyoruz. Bununla alakalı neler söyleyeceksiniz?

Metin EKER: Bu projemizden daha Büyükşehir Belediyemizin de haberi yok. Atayolu ile ilgili bir film düşünüldüğünü de biliyorum. Atayolu'na, bir kültür sanat çalışması kapsamında sanat eserlerini sabitleme noktasında bir çalışmamız olabilir. Bir koridor oluşturulabilir.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: 2019 ile ilgili planlar neler?

Metin EKER: Bunu, ilk defa burada açıklıyorum. 2019 Sanat Başkenti Samsun Projesi düşünüyoruz. 2019 yılında ülkenin sanat başkenti Samsun olsun istiyoruz. Sanat deyince sadece konser, sergi düşünmeyelim. 360 güne yayılabilecek derecede 7,8, 10 etkinlik olabilir. 2019 bizim için atılım senesi. Samsun için çok daha özel bir yıl. Umuyorum ki buna hem Büyükşehir Belediye Başkanımız hem de Sayın Valimiz destek verir. 2 yılımız var ve böyle bir proje için bu zaman dilimi geç kalınmış bile sayılır derhal başlamakta fayda var. 2 yıl içerisinde Samsun çok daha farklı bir fiziki ortama sahip olacaktır. Gelen herkesi ' bu fiziki ortam içerisinde sanat nerede?' diye arayışa sokacak bir sosyal kent vizyonundan bahsediyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Külliye 'de bir serginiz oldu. Ki bu bir ilkti. Bu fikir nasıl oluştu ve nasıl dönüşler aldınız?

Metin EKER: Malumunuz 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadık. Ben o gece İstanbul'daydım ve süreci daha yoğun hissettim. Sergi fikrini ilk olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ile paylaştım. Çiğdem Hanım bu konuda çok gayret gösterdi. Külliye başlangıçta planda yoktu ama sergimiz doğru zamanda doğru yerde 15 Temmuz günü Külliye 'de açılmış oldu. Bu konuda da ilk adımı atan Samsun oldu. 15 Temmuz'un yıldönümünde darbeye sanatla cevap vermek, hassasiyeti oluşturmak yine Samsun'a nasip olan bir ilk adım oldu. Biz bu çalışmadan büyük gurur duyuyoruz. Birliğimiz, dirliğimiz için sanatın da çok etkili bir araç olduğunu ve bunu kullanmak gereğine vasıl olmaktan büyük gurur duyuyorum, kendi adıma ve fakültem adına bunu net olarak söyleyebilirim. Çok güzel dönüşler aldık.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Samsun'da gerçekleştirilen 23. İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları'na yönelik nasıl çalışmalar yaptınız?

Metin EKER: Logoyu yapmak istediğimizi ifade ettik. Görsel kimlik tasarımlarını yapabileceğimizi belirttik. Logomuzu oluşturduk. Ben araştırdım ve bu zamana kadar yapılan 22 olimpiyat logosunun hiçbirinde böyle bir kalite yok. Logo da Samsun kadar olimpiyata gelenlerin kafasına kazınmış oldu. Logo, Doçent Doktor Ali Seylan Hocamız ve Görsel İletişim Tasarım Bölümümüze ait. Büyük gurur duyduk.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Teşekkür ederiz.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN ÇOBAN

Fotoğraf: Pirsu DÜZGÜN