Avrupa devletlerinin Müslümanlara yönelik yıkıcı ve sömürücü politikaları ŞARK MESELESİ yada ŞARK POLİTİKALARI adı altında ifade edilirdi.

Avrupalıların Şark Politikalarının özü, Müslümanları, İslamdan önce yaşadıkları coğrafyaya sürmek ve servetlerini sömürmekti.Birinci Dünya Savaşı sonunda kısmen de olsa bu amaçlarını gerçekleştirmişlerdir.

İkinci Dünya Savaşı'nın acı sonuçlarından bazılarını Batının bizzat kendisi yaşaması, onları değişik stratejilere yöneltmiş, soğuk savaşlara casusluk faaliyetleri ile politik, ekonomik, psikolojik ve elektronik savaşları da ilave etmişlerdir.

Batı dünyası artık ad ve kılıf değiştirerek 'ŞARK MESELESİ' yerine 'ORTADOĞU MESELESİ'ni kullanmaktadır. Bunun bir başka adı ise Türkiye'nin de zorunlu taraf olduğu Üçüncü Dünya Savaşı'dır.

Batının eski şark politikalarıyla birinci derecede İngiltere, Rusya ve Fransa; ikinci derecede ise Almanya ve İtalya ilgilenmekteydi. Bunlar dün,Sevr Antlaşmasıyla sonuçlandıramadıkları şeyleri bugün Ortadoğu Projeleriyle gerçekleştirmek istemektedirler.

Bugünün Ortadoğu Meselesi'nin özü Türkiye'yi yakından ilgilendirmektedir.

Batı dünyası Ortadoğu'da otoriteyi temin ederek barışı ve huzuru sağlayacak yeni bir güç istememekte, bölgeyi mümkün olan en küçük parçalara bölerek güçsüz yeni devletler ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.

Bunun için de bölgede Müslüman çoğunluğunu azaltmak ve etkisiz hale getirmek için Yahudi, Hristiyan ve Allah Tanımaz devletleri kurdurmak, var olanları güçlendirmek istemektedirler.

Günbegün yeni terör örgütlerinin türetilmesi, PKK'nın eşdeğerini başta ABD olmak üzere Batının terör örgütü olarak kabul etmemesi, Rusya'nın İŞİD'i değil de Esed karşıtlarını ve Türkmenleri vurması , MİT TIRLARI CASUSLUK DAVALARINI ALENEN VE BİZZAT elçi ve konsolosluk DÜZEYİNDE TAKİP EDİLMESİ asla tesadüfi olmadığını GÖRMEMİZ GEREKİR.

Batının Şark Politikaları çerçevesinde dayandığı Anadolu ve Ortadoğu kapılarını 'ORTADOĞU SORUNU, YA DA ORTADOĞU BÜYÜK PROESİ ADI ALTINDA' ZORLAMAKTADIR.

Filistin ,İsrail, Irak, Suriye, Libya ve Mısır ve Türkiye'deki olayları bu kapsamda değerlendirmedikçe; hiçbir denklemi çözme şansımız olmayacaktır. Soğuk bir kıştayız. Bahar gözlüyoruz ama, nasıl?

Selam ve sevgi ile…