17 Ekim'deki etkinlikte, şehre ilk kez gelen 30 öğrenci ile 'Kültürel Miraslara Erişim ' adlı bir uygulamalı atölye çalışması yapıldı. Beşer kişilik gruplara ayrılan öğrenciler, şehirde toplu taşıma araçlarını kullanarak, belirlenen rota üzerinden, (Tren garı, Şehirlerarası Otobüs Terminali, Semt Garajı, Havalimanı ve Dadaşkent'ten) Erzurum'un kültürel mirasları; Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi, Tabyalar, Rüstem Paşa Kervansarayı (Taşhan), Ulucami ve Üçkümbetler'e erişim sağlamaya çalıştı.Uygulamaya katılan 30 öğrenci 18 Ekim sabahı ise, ünlü fotoğrafçı Mustafa Seven ile birlikte şehrin kültürel miraslarına bir foto safari gerçekleştirdi. Erzurum'un farklı tarihi yerlerine yapılan foto safaride Mustafa Seven'den fotoğraf çekmenin inceliklerini öğrenen öğrenciler, fotoğraf konusunda öğrendiklerini tatbik etme imkanı da buldu.Aynı gün öğleden sonra saat 14.00'te de 'Kültürel Mirasın İzinde' konulu bir panel düzenlendi. Teknokent Konferans Salonu'nda düzenlenen panelde, Atatürk Üniversitesi (AÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İBBF) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Karaman, 'Avrupa ve Türkiye'de Erişilebilirlik', Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Nimet Özgönül, 'Kültürel Değerler' Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Radyo Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nezih Orhon, 'Kültürel Diyalog' ve Erzurum Kültür ve Turizm İl Müdürü Cemal Almaz, 'Tarihi Yapılar' konulu birer sunum yaptı. Yaklaşık 300 öğrenci ve öğretim elemanının takip ettiği panel sonrası katılımcılara çeşitli doküman ve promosyon ürünler dağıtıldı.2018 Avrupa Kültürel Miras YılıAvrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nun resmi internet sitesinde yer alan ve kültürel mirasın tanımının yapıldığı ve öneminin dile getirildiği, 'Tüm Gözler 2018 Avrupa Kültürel Miras Yılının Üzerinde' başlıklı yazıda şu metin yer alıyor;'2018 yılı, Avrupa Kültürel Miras Yılı seçildi ve İtalya Milan'da 7 Aralık 2017'de düzenlenen Avrupa Kültür Forumu'nda resmi olarak başlatıldı. Kültürel miras günlük yaşantımızı şekillendirir. Bizi Avrupa'nın en güzel kasaba ve şehirleri, doğal güzellikleri ve arkeolojik alanlarıyla çevreler. Kültürel miras yalnız edebiyat, sanat ve mimari yapılarda değil, aynı zamanda atalarımızdan öğrendiğimiz zanaat ve becerilerde, çocuklarımıza anlattığımız öykülerde, keyif aldığımız yemeklerde, izlediğimiz filmlerde ve özümüzü bulduğumuz her şeyde bulunur. Kültürel miras, ortak tarih ve değerlerimiz aracılığıyla Avrupa'yı birbirine bağlar. Aynı zamanda kültürel geleneklerimizin zenginliği ve çeşitliliğini de temsil eder. Ortak kültürel mirasımızı anlamalı, kutlamalı ve ona değer vermeliyiz. Fakat, kültürel mirası yalnızca geçmişten kalan bir miras olarak düşünmemek gerek. Çünkü kültürel mirasımız ilerlememize ve geleceğimizi tasarlamamıza destek olur. 2018 yılı, insanları kültürel mirasa yakınlaştırmak ve daha ilgili olmalarını sağlamak, paylaşımı ve Avrupa'nın zengin mirasının takdir edilmesini teşvik etmek ve ortak bir Avrupa alanına ait olma duygusunu pekiştirmek için Avrupa çapında eşi benzeri görülmemiş girişim ve etkinliklere tanık olacaktır. Avrupa Kültürel Miras Yılı hepimizin!'