Tuğçe Tayfur, babası Ferdi Tayfur’un vasiyetinin açıklanmasının ardından sosyal medya üzerinden sert bir açıklama yaptı. Tayfur, babasına böbreğini verdiği dönemde yanında olduğuna dikkat çekerek, vasiyetle ilgili tepkisini dile getirdi. Şunları söyledi:
"Ömrüm yettiğince ben senin yanındayım abi, senin canını sıkmana gerek yok. Babama böbreğini verdiğimde, babamın eline doğan amca oğlum Cumali abi ve ben vardık, o sırada etrafta yiyenler ya da başka insanlar yoktu! Babamı biz biliyoruz, eğer onun tek başına bir vasiyeti olsaydı, tüm malvarlığını kurumlara bırakırdı. Allah rahmet eylesin ama unutmayın; kalabalık görünenler, azınlık görünenlere karşı haklı değildir. Bu tamamen çıkar ilişkisi meselesidir."
Tuğçe Tayfur, babasının vefatından dört gün sonra, yakınlarının hızla veraset ilamı talep etmelerini eleştirerek, mahkemelere düşmelerine de tepki gösterdi. “Daha 40’ı çıkmadan mahkemelere düştünüz, yazıklar olsun size. Kurumları öne sürerek, geçirdiğiniz şeyleri saklayamazsınız” dedi.
Tayfur, babasının eserlerine ve mal varlığına ilişkin de sert bir dil kullandı: “Adayı, şirketi, telif haklarını, taşınmazları alakasız kişilerin üzerine geçirmişler. Babamın kurumlara yaptığı bağışları utanmadan reklam yapıyorlar. Ben bir şey demiyorum ama peşini bırakmayacağım. Sizi Türk adaletine teslim ediyorum, 1 yıl, 10 yıl ne olursa olsun.”
Son olarak, babasının adının kötüye kullanılmasına karşı çıkarken, “Babamın adını ağzınıza alma, çok yeğen olmak istiyorsan kendi içinde yeğen ol. Babamın eserleri Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır, Gözalıcılar’a değil!” diyerek, bu meselede sonuna kadar mücadele edeceğini ifade etti.
