Kırmızı Solucan Gübre Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Karadeniz Bölge Sorumlusu Leyla Kurt ile son dönemde moda olan bu girişim hakkında merak edilenleri konuştuk.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kırmızı solucan gübre üretimi ile ilgili serüveniniz nasıl başladı, nerden aklınıza geldi?

Leyla KURT: Bir kamu kuruluşundan emekliyim. Emekli olmadan önce ne yapabilirim diye düşündüm. Edindiğim bilgiler neticesinde solucan gübresi üretmeye karar verdim. Bu işi yapmak için belli sayıda solucana ihtiyaç vardı. Bir miktar solucan alarak işe başladım. Daha sonra bazı eğitimlere katıldım. Gördük ki bu hayvanlar çok hızlı ürüyor ve sayılarını katlıyorlar. Bu sebepten dolayı alan yetersiz kalınca başka bir yere taşımak zorunda kaldık ve kendimiz için gübre üretmeye başladık. Zamanla araştırmalarımızı daha da genişlettik. Yabancı yayınlar okuduk.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Nasıl ilerlettiniz sonra kooperatifleşme sürecini hemen başladı mı?

Leyla KURT: Önceleri sık sık bir araya geldik, konuşmalarımızın neticesinde ve bir kooperatif kurmaya karar verdik. Küçük sermayelerimizi birleştirdik. Mikro sermayelerle işletme kurabilir miyiz acaba diye düşündük ve bunun için toplantılar yaptık. Var olan bir kooperatife üye olarak başladık ve daha sonra geliştirdik, kooperatifimizi kurumsal yapıya kavuşturduk. Şimdi, bu sektörde adımızı duyurmaya çalışıyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu bahsettikleriniz ne kadar bir süre içinde gerçekleşti?

Leyla KURT: Tüm bu anlattıklarım bir buçuk yılımı aldı. Emekli olalı da beş ay gibi bir süreç geçti. Biliyorsunuz kamuda çalışırken bir başka ticari faaliyet sürdüremiyorsunuz. Ben de emekli oldum ve bizler ekonomiye katkı sağlamak istiyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: İlk olarak nasıl bir mekanda başladınız kırmızı solucan gübresi üretimine?

Leyla KURT: Yazlığımız odunluğunda dar bir alanda başladım. Sonra bu alan yetmedi. Bir tanıdığımız aracılığıyla eski bir tavuk çiftliğini kiraladım. Tabi süreç ilerledikçe bu da yetmemeye başladı.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Pazar noktasında nasıl bir tablo var? Kimler alıyor solucan gübresini?

Leyla KURT: Organik tarım yapanlar için bu gübre çok önemli. Aslında bu gübre bütün topraklarda kullanılabiliyor. Ancak biz şuanda satış yapamıyoruz. Satış yapabilmemiz için resmi kurum olmamız gerekli. Kooperatifi kurma amacımız da esasen buydu. Şimdi süreci hızlandırıyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Ayrıntılardan söz edecek olursak nedir solucan gübresi üretmenin şartları, örneğin özel bir iklimlendirmeye ihtiyaç var mı?

Leyla KURT: Bu konuda çok fazla bilgi kirliliği var. Açık alanda olabileceği gibi tercihen kapalı bir alana ihtiyaç var. Beton zemin üzerinde, ister havuz ister mezar sistemiyle üretim söz konusu. Alan karanlık, nemli ve pencereli olmalı oksijen girdisi çok önemli. Kaliteli bir gübre üretimi için çeşitli parametreler var. 1 metrekare alana 10 bin solucan koyulabiliyor. Solucanlar üç ayda bir ikiye katlıyor. Buna bağlı olarak alan sürekli genişliyor ve aldığımız gübre miktarı da artıyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Süreç nasıl bir çalışmayla ilerliyor, örneğin her gün solucanlar kontrol ediliyor mu?

Leyla KURT: Kaliteye ulaşmak çok kolay değil. Başlangıçta çok güzel bir kompost hazırlamak gerekiyor. Bu kompost, karbon (kahverengi gurup karton, talaş vb.) ve azot (yeşil gurup büyükbaş hayvan gübresi, meyve ve sebzeler) karışımının oksijen ile yanmasından oluşuyor. Bu karışım solucan ile birleşiyor. 6 ay gibi bir süreç söz konusu. Hatta kaliteli bir gübre elde edebilmek için 9 aylık bir sürece ihtiyaç var. Bu zaman dilimi içe bizler derce, nem ve PH ölçerlerimizle mama dediğimiz bu kompostun kontrollerini yapıyoruz. Solucanların hazırladığımız mamayı yeme süreçlerini kontrol ediyoruz. PH, ısı ve nem solucanların hayatlarını sürdürmeleri için çok önemli. Çok fazla parametre yok bu dengelerin sağlanmış olması yeterli yani özel bir iklimlendirmeye ihtiyaç duyulmuyor. Özetle kişinin en az üç günde bir solucanların yanına gitmesi gerekiyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu gübre nasıl hasat ediliyor?

Leyla KURT: Hasat için öncelikle solucanları alandan uzaklaştırmamız gerekiyor. Bunun için meyve kasalarını kullanıyoruz. Bu kasalara yeni mama koyuyoruz ve solucanlar üste çıkmış oluyor. Mevcut solucanları aldıktan sonra altta kalan kısmı, solucan yumurtalarının gelişimi için 20 gün bekletiyoruz. Aynı sistemle onları da alıyoruz. Sonuç olan geride kalanlar hasat ettiğimiz gübreler olmuş oluyor. Bakanlığın yönetmeliğine göre bu gübrelerin ısın işlemden geçirilmesi gerekiyor. Ondan sonra da paketleme yapılıyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kırmızı solucan gübresi üretmek isteyenler nasıl bir yol izlemeli?

Leyla KURT: Bu kişiler bizlerle bir araya gelebilir. Solucan gübresiyle ilgili mevzuat bu yıl çıktığı için henüz destek yok. Ancak, 2019 bütçesinde olabileceğini düşünüyoruz. Şuan kendi sermayemizle üretim yapıyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: 'Solucan gübresi üretimi çok para kazandırıyor ' şeklindeki haberler sıklıkla karşımıza çıkıyor. Hakikaten öyle mi?

Leyla KURT: Kişinin ticari bilgilerine göre kazanç miktarı değişiyor. Çalışmaya bağlı olarak iyi kazanç elde edilebildiğini ifade edebilirim. Belli prosedürlerin tamamlanmasıyla yurtdışına açılımla kazanç daha da artacaktır.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Samsun'da bir tesis planladığınızı biliyoruz. Burası nasıl bir alan olacak, neler planlıyorsunuz?

Leyla KURT: Samsun'da çok sayıda tavuk çiftliği şuan faaliyette değil. Biz onlardan birini kiralıyoruz. Burası yaklaşık 4 bin metrekare bir alan. Samsun'da üretimimizi bu alanda sürdüreceğiz. Benzer çalışmalar dört farklı ilimizde daha yapılıyor. Altyapı konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Samsun'da kaç kişi bu iş ile uğraşıyor?

Leyla KURT: Samsun'da oldukça ciddi üretici potansiyeli var. Ama bunlar büyük oranda merdiven altı olarak ifade ettiğimiz grup. Yaklaşık 90-100 kişi var. Başlayıp bırakanlar da oldu. Çünkü devamında sermaye gerektiriyor.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kırmızı solucan gübresi neden tercih edilmeli?

Leyla KURT: Bu gübre tek bir elementten oluşmuyor. Bu gübre, iz elementler ve mineraller barındırıyor. Çinkosundan bakırına her şey mevcut. Toprağın, gerçek ihtiyacı verildiğinde o, size on kat verecektir. Bu gübrenin aynı zamanda kök çürümesine katkısı var. Bitkiyi don olaylarından da koruyor. Solucan gübresi, ne insana ne hayvana ne de bitkiye zarar vermiyor. Ayrıca geri dönüşüm ürünlerinin kullanımıyla elde edilmesi de çevre açısından çok önemli.

Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Çok teşekkür ederiz.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN ÇOBAN

Fotoğraf: Pirsu DÜZGÜN