Dünyanın en çok çikolata ve şekerleme satan firması, aynı zamanda şeker hastaları için en çok satan ilacı da üretir.
Yazıma neden böyle bir giriş mi yaptım?
Söyleyeyim.
Biz, Sovyetlere karşı önce Kore'ye asker göndermiş, ardından gösterdiğimiz bağlılıkla Nato'ya lütfen kabul edilmiş bir ülkeyiz. Uluslararası bütün zahmetli pis işlerine bulaştırmışlar, askerimizi kullanmış, zenginlik kaynaklarımızı sömürmüş; kendi çürük çarıklarını, terk ettikleri demode teknolojiyi bize kakalamışlar. Ama bizi asla eşit bir partner olarak görmemişler. AB sürecinde oyaladıkça oyalamışlar bizi, dış kapının mandalı yerine bile konulmamışız. Mültecilerin bütün yükünü üzerimize yıkmışlar, bütün uluslararası meselelerde aldatılmış, yalnız bırakılmışız.
En sonunda yapılmak istenen darbenin destekçisi veya şakşakçısı olduklarını sıradan insanların bile kolayca anlayabileceği bir tavır sergiliyorlar. Darbeyi yapan örgütün liderini bütün bir ülkeye tercih ediyorlar; askerleri ,içerideki darbecilerin ortakları olduklarını utanmadan söyleyebiliyor.
Hiçbir Avrupa lideri darbeyi doğrudan kınamadı bugüne kadar, yoksa biz mi duymadık!
Bütün yaşamlarını uluslararası bu emperyalist güçlere karşı mücadeleyle geçiren bu ülkenin gençlerini işkencelerden, kıyımlardan, zindanlardan, darağaçlarından geçiren,'Gezi'de öldürülmelerine neden olan, bu ülkenin egemenleri acaba hiç sıkılıyorlar, utanıyorlar mı yaptıklarından bilinmez.
6.Filo'yu denize dökmek için direnen üniversiteli gençlere saldıran bugünün muktedirlerinin acaba hiç vicdanları sızlıyor mu?
Bugün darbeye karşı kitleleri 'demokrasi nöbetine' çağırmak, tek başına bundan sonra olası olumsuzlukları önlemeye yetmeyebilir.
Görünen o ki bizim dışarıda müttefikimiz falan yok.
Yazımızın başına dönersek, bizi hasta edenlerden ilaç beklememiz anlamsız.
Yapılması gereken şey, sadece iktidara oy veren kitleleri değil; bağımsızlıktan ,özgürlüklerden,demokrasiden yana, emperyalizme karşı tüm güçleri demokrasiye sahip çıkmaya çağırmaktır. '68 Kuşağı'nın ruhuna sahip olan gençliğin, demokrasi mücadelesi deneyimi olan kitlelerin yok sayılmaması ve bu mücadeleye katılması önemli ve gereklidir.