Her yıl dünya genelinde milyonlarca insanın hayatını etkileyen gıda kaynaklı hastalıklar, hem sağlık hem de ekonomi açısından ciddi tehdit oluşturuyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) paylaştığı verilere göre, her yıl yaklaşık 600 milyon kişi bu hastalıklarla mücadele ediyor. Bu durum sadece bireysel sağlık değil, aynı zamanda ülkelerin ekonomileri açısından da büyük bir yük oluşturuyor.
Gıda Güvenliği, Küresel Sağlığın Anahtarı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 2018 yılında ilan edilen ve her yıl 7 Haziran tarihinde kutlanan Dünya Gıda Güvenilirliği Günü, bu alanda farkındalık oluşturmayı hedefliyor. FAO ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) iş birliğiyle yürütülen bu etkinlik, bu yıl "Bilimin Işığında Eylemler" temasıyla düzenleniyor. Bu tema, tüketicilerin, üreticilerin ve karar vericilerin gıda konusunda bilimsel bilgilere dayalı hareket etmelerinin önemini vurguluyor.
Hastalıkların Ekonomik Bedeli Ağır
FAO’nun paylaştığı rapora göre, gıda kaynaklı hastalıkların tedavi maliyeti yıllık yaklaşık 15 milyar doları buluyor. Ancak bu yalnızca işin sağlık kısmı. Düşük ve orta gelirli ülkelerde bu tür hastalıkların üretkenliği düşürmesi ve sağlık harcamalarını artırması nedeniyle ekonomik kayıplar yılda 110 milyar doları aşıyor. Bu tablo, gıda güvenliğinin sadece sağlık değil aynı zamanda kalkınma meselesi olduğunu da gözler önüne seriyor.
Gıda Kaynaklı Hastalıklar Nasıl Önlenebilir?
Gıda kaynaklı hastalık denildiğinde genellikle bozulmuş, uygun koşullarda saklanmamış ya da mikroorganizma bulaşmış besinler akla geliyor. Bu hastalıklar ishal, kusma, ateş gibi semptomlarla kendini gösterebiliyor ve özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler için hayati risk taşıyabiliyor.
Bu hastalıkların önüne geçmenin en etkili yolu; tarımda doğru üretim tekniklerinin kullanılması, hijyen koşullarına dikkat edilmesi, denetimlerin sıklaştırılması ve tüketicilerin bilinçlendirilmesidir. Gıdaların doğru pişirilmesi, temiz ortamlarda saklanması ve etiket bilgilerinin dikkatle okunması da bireysel düzeyde alınabilecek önemli önlemler arasında yer alıyor.
