Kamuda görev yapan yaklaşık 600 bin işçi için uzun süredir merakla beklenen süreçte yeni bir gelişme yaşandı. Hükümet, kamu işçi zammı konusunda üçüncü teklifini açıkladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen ve yalnızca 15 dakika süren toplantı, beklentilerin yüksek olduğu bir dönemde gerçekleşti. Peki bu kez sunulan zam oranı ne oldu? İşçiler ne diyor?
İlk İki Teklif Kabul Görmedi
Daha önce hükümet, 2025’in ilk altı ayı için yüzde 16, ikinci yarısı için ise yüzde 8 oranında zam teklif etmişti. Ancak bu oran, hem işçilerin hem de sendikaların beklentisinin oldukça altında kaldı. Tepkiler üzerine ikinci bir teklif daha gündeme geldi: Bu sefer ilk 6 ay için yüzde 17, ikinci 6 ay için yüzde 10 zam önerildi. Ancak bu teklif de kabul görmedi ve kamuoyunda eleştirilere yol açtı.
Üçüncü Zam Teklifi: Yüzde 24 ile Başlıyor
Bugün yapılan üçüncü ve “son” teklif toplantısında hükümet, daha önceki oranlardan daha yüksek bir teklif sundu. Buna göre 2025’in ilk 6 ayı için zam oranı yüzde 24 olarak açıklandı. İkinci, üçüncü ve dördüncü 6 ay içinse gerçekleşen enflasyon oranında artış yapılacağı belirtildi. Bu yaklaşım, özellikle enflasyon karşısında alım gücünü korumak isteyen işçiler açısından dikkatle değerlendiriliyor.
Sendikalardan İlk Tepki: “Sadece Ücret Değil, Haklarımız da Önemli”
TÜRK-İŞ Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, toplantı sonrası yaptığı açıklamada sadece ücret artışlarının değil, çalışma koşulları ve sosyal hakların da masada olması gerektiğini vurguladı. Ağar, “Daha önce yüzde 16-17 civarında bir teklif sunulmuştu. Şimdi yüzde 24 teklif edildi ama esas mesele sosyal haklar ve iş yerindeki düzenin sağlanmasıdır” diyerek sadece kamu işçi zammı değil, işçilerin tüm taleplerinin dikkate alınmasını istedi.
TÜRK-İŞ Ne İstiyor?
Sendikanın daha önceki taleplerinde günlük taban ücretin 1800 TL’ye yükseltilmesi, 2025’in ilk yarısı için yüzde 50, ikinci yarısı için yüzde 25 zam yapılması ve buna ek olarak yüzde 10 refah payı verilmesi istenmişti. Bu taleplerin hâlâ karşılık bulup bulmayacağı ise belirsizliğini koruyor. Özellikle enflasyon ve geçim sıkıntısının arttığı bu dönemde işçilerin beklentisi oldukça yüksek.