İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Şişli’de İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’ programına katıldı. Programda konuşan Kurum, “Şehitlerimizin rüyası bizim rüyamızdır. Şehitlerimizin hayalleri bizim hayallerimizdir. Bizim şehitlerimize bir borcumuz var. O borç, geleceğe emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye’yi inşa etmektir” dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise, “Çanakkale ruhu ölmedi, yaşıyor. Çünkü Çanakkale imanla, inançla, şehadet şuuruyla, istiklal coşkusuyla yazılan bir vatan yeminidir. Çanakkale nesiller boyu yaşayacak ve yaşatılacak olan milli varlığın gereğidir” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Şişli’de İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’ programına katıldı. Program, edilen duaların ardından başladı. Programda Çanakkale Zaferi’nin 109. yılına özel hazırlanan belgeselin gösterimi yapılırken, gazi ve şehit aileleri ile bir araya gelen Kurum ilgiyle karşılandı. Kurum, programda vatandaşlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı da çektirdi. Programa Murat Kurum’un yanı sıra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, MHP İstanbul İl Başkanı Sertel Selim, AK Parti Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Betül Sayan Kaya ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“Çanakkale, tarihin akışını değiştiren, tarihe yeniden yön veren bir savaştır”
Programda konuşan İçişleri Bakanı Yerlikaya, “Bu vatan için anadan, yardan, candan geçen, gidip de dönmeyen ve şehadete yürüyen nice kahramanlar var. Kundaktaki yavrusuna doyamayan, sevdiğine kavuşamayan, öğrencilerini cepheye gönderip mezun veremeyen okullar var. Çanakkale bir milletin yapabileceği en büyük fedakarlığı ve kahramanlığı ortaya koyduğu böyle bir destandır. Bu mücadelenin nesiller boyu anlatılması, aktarılması en büyük görevlerimizdendir. Bizler gözünü kırpmadan şehadete yürüyenlerin nesliyiz. Şühedanın aziz davasını anlamak, yaşamak ve yaşatmak mecburiyetindeyiz. Çünkü Çanakkale; savaşlardan bir savaş, cephelerden bir cephe asla değildir. Çanakkale tarihin akışını değiştiren, tarihe yeniden yön veren bir savaştır. Çanakkale bir millete vurulmak istenen esaret prangalarının kırıldığı yerdir. Çanakkale ruhu bugün de yaşamaktadır. 40 yıldır kardeşliğimize kasteden bölücü terör örgütü, Çanakkale’yi geçemeyenlerin artık zihniyetidir. Yüz yıl dahi geçse hesap bitmemiştir, defter kapanmamıştır. Yerel ortaklar adını verdikleri terörist grupları ne kadar desteklerse desteklesinler, sonları hüsrandır, yok olmaktır. 15 Temmuz gecesi ihanet şebekesi FETÖ’nün eliyle yapılmaya çalışılanın bir işgal teşebbüsü olduğunu çok iyi biliyoruz. 109 yıl önce Çanakkale’de, ardından Milli Mücadele’de göğsünü vatan için siper eden şühedanın torunları, o karanlık gecede de bu ihanet ve işgal girişimini kendi karanlığında boğmuştur. Çanakkale ruhu ölmedi, yaşıyor. Çünkü Çanakkale imanla, inançla, şehadet şuuruyla, istiklal coşkusuyla yazılan bir vatan yeminidir. Çanakkale nesiller boyu yaşayacak ve yaşatılacak olan milli varlığın gereğidir” dedi.
“Şehitlerimizin hayalleri bizim hayallerimizdir”
Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum ise, “Bizler Malazgirt’ten Kösedağ’a, Niğbolu’dan İstanbul’un fethine, Milli Mücadele’den 15 Temmuz’a kadar asırlar boyunca her zaman vatan topraklarımız için şehitler verdik. Adından övgüyle bahsettiğimiz nice şanlı komutanlar, nice vatan evlatları Allah yolundan ayrılmadan Hakk’ı söyleyen ses dinmesin diye gözlerini bir an bile kırpmadan düşmana göğüs gerdiler. Şehitlerimizin rüyası ve hedefi istikbaldi. Tüm şehitlerimizin rüyası annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, arkadaşlarının, ait oldukları bu milletin daha huzurlu, daha güvenli bir geleceğe kavuşmasıydı. Bu aziz vatan toprakları üzerinde çok daha parlak bir geleceği inşa edelim istediler. Şehitlerimizin rüyası bizim rüyamızdır. Şehitlerimizin hayalleri bizim hayallerimizdir. Bizim şehitlerimize bir borcumuz var. O borç, geleceğe emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye’yi inşa etmektir. O borç, her bir şehrimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayal ettiği o muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartmaktır. Bizler de bu anlayışla ülkemizi, şehirlerimizi bize yaraşır bir şekilde, daha mutlu yarınlara taşımak için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Biz İstanbul’u yarınlara hazırlarken makamlarımızda oturmayacağız”
“Nisandan sonra da bu şehre hizmet etmeye devam edeceğiz” diyen Kurum, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“1 Nisan’dan sonra İstanbul’umuzu da her zamankinden çok daha güvenli, çok daha huzurlu, çok daha dirençli bir şehir haline getireceğiz. Bu şehirde yaşayan hemşehrilerimizin riskli bina gibi bir sorunu olmayacak. Bu şehirde yaşayan insanımızın trafik çilesi diye bir derdi olmayacak. Bu şehirde yaşayan insanımızın sosyal belediyecilik noktasında en ufak bir sorunu kalmayacak. Biz İstanbul’u yarınlara hazırlarken makamlarımızda oturmayacağız. Bizi arayanlar algıda, reklamda bulamayacaklar. Bizi arayanlar milletin yuvalarını yaparken bulacaklar. Bizi arayanlar polemikte bulamayacaklar. Bizi arayanlar yerin üstünde dönüşüm, yerin altında metro şantiyelerinde bulacaklar. Biz güçlü Türkiye için, yarınların inşası için çalışacağız. Biz hiçbir zaman kirli pazarlıkların, iftiraların, dedikoduların tarafında olmayacağız. Biz hep millet için yapan, millet için üreten tarafta olacağız. Dün nasıl 81 ilimize ve İstanbul’umuza hizmet ettiysek, nisandan sonra da bu şehre hizmet etmeye devam edeceğiz.”
“Fatih’in dirayetiyle İstanbul’un 7 tepesinde olacağız”
Siyaseti milletle birlikte, halka hizmeti Hakk’a hizmet ilkesiyle yaptığını dile getiren Kurum, “Biz siyaseti millet ile birlikte, millet için halka hizmeti Hakk’a hizmet ilkesiyle yaptık. Biz Fırat’ın kenarındaki koyunun hakkını düşünen Hz. Ömer’in hassasiyetiyle sadece İstanbul için çalışacağız. Varsın birileri İstanbul’u nimet saysın. Biz emanet bileceğiz. Varsın birileri İstanbulluya hizmeti şahsi istikbaline rampa yapsın. Biz sadece İstanbul diyeceğiz. Varsın birileri İstanbullunun parasıyla parti dizayn etsin. Biz İstanbul’un parasıyla İstanbul’un yarınları için koşacağız. Biz 1 Nisan sabahı sadece İstanbul için, sadece bu aziz şehir için çalışmaya devam edeceğiz. Eyüp Sultan’ın nefesiyle 39 ilçede olacağız. Fatih’in dirayetiyle İstanbul’un 7 tepesinde olacağız. Ulubatlı Hasan’ın gayretiyle 964 mahallemizde çalışacağız. Yahya Efendi gibi gönüllere dokunacağız. Mimar Sinan gibi tarihe şahitlik edecek eserler bırakacağız. Abdülhamid Han gibi İstanbul’u baştanbaşa yeniden imar, inşa ve ihya edeceğiz. 1 Nisan’a kadar 650 bin yuvamız için durmadan, yorulmadan, bıkmadan çalışacağız. Gönülleri fethedeceğiz, sosyal belediyeciliği anlatacağız. Gönül belediyeciliğini yüreklere işleyeceğiz. 31 Mart akşamı İstanbul’u ulaşımda benzersiz kılacağız. Biz 1 Nisan’dan sonra yeni metro hatlarıyla, iki yakaya yapacağımız tünellerle, kavşaklarla, yeni otobüs ve metrobüs hatlarıyla İstanbul’umuzu hem yalanlardan hem de trafik çilesinden tamamen kurtaracağız. 31 Mart gecesi bu fetret dönemini hep birlikte bitireceğiz” ifadelerine yer verdi.