Bütün canlılara oranla insanı üstün yapan kabiliyetlerinin çeşitliliğidir. En zeki hayvan bir tek şey yapar. Fakat onu, mükemmel yapar. Arı hiçbir şeye muhtaç olmaksızın doğadan balını yapar. Örümcek en usta bir dokumacı gibi ağını örer. Fakat o kadar... Halbuki binbir sahada çalışan insan faaliyetlerinin eserleri ister istemez eksik ve geçicidir. Hayvan gayesine varmış, insan ise gayesini aramakla meşgül... Herhangi bir sahada insanı daha ileri, mükemmele gitmekten vazgeçmiş görmek insanı anlamamak, onun düşüncelerini dondurmak anlamına gelir. İnsan her an arayış peşinde koşar ve bilinmeyen dünyalara kapı aralar... Bizi hayvandan ayıran vasfımız, düşünebilmemizdir. Bir de doğada inanç yalnızca insana özgüdür.

" İlerleyebilmek için şüpheci olmak zorundasınız. Belirsizlik ve bilmemek sorun değildir; önemli olan hiçbir şeyin mutlak doğru olmayacağı gerçeğini öğretebilmektir. Bu bir bilim insanının gelecek nesillere karşı en önemli sorumluluğudur. " İlmin gayesi, gerçeği aramaktır. Teknik buluşlar iki yönlüdür. İnsanlık hayrına veya zararına kullanılabilir. İlim adamı güdümlü bir araştırma yapamaz. İlim tarihi bize göstermiştir ki, basit ve açık fikirler, daima muğlak ve karışık fikirlere galip gelmiştir.

Düşünmek, araştırmalar yapmak için büyük bir çaba ve enerji gerekiyor. Bu ise çok zor bir durumdur. Büyük bir azim ve enerji harcamaya istekli olmayan insanların büyük işler başarması mümkün değildir.

" Ben hiçbir dogma, kalıplaşmış fikir bırakmıyorum. Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir. Beni takip etmek isteyenler aklın ve bilimin yolundan yürürse manevi mirasçım olurlar..."

M.Kemal ATATÜRK'ün bu sözü , gençlerimize rehber olmalıdır.