İspendere İçmeleri'ndeki şifalı sularla birlikte hayata geçirilecek olan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları, İspendere İçmeleri'ni Türkiye'nin önemli şifa merkezlerinden biri haline getirecek. Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, beraberinde İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, DAP İdaresi Başkan Yardımcısı Volkan Güler ve Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Parlakpınar, İspendere İçmeleri'nde sürdürülen çalışmaları yerinde inceledi. Burada konuşan Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, hayata geçirecekleri proje ile Türkiye'de bir ilki gerçekleştireceklerini belirterek, 'Malatya'da bir ilkin, aynı zamanda Türkiye'de rol model olması noktasında önemli bir girişimin eşiğindeyiz. Burada DAP İdaresi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Üniversitemiz, Orman Su işleri Bakanlığımız ve Belediyemiz ile birlikte ortak bir proje yürütüyoruz. Turizm Bakanlığımızdan aldığımız şifalı sular ile ilgili ödenek ile burada belli bir düzenleme, DAP'tan aldığımız ve alacağımız ödeneklerle farklı bir konsept, üniversiteden aldığımız bilimsel anlamda, teknik anlamda, uzman ekibi anlamdaki ekiplerimizle burada Türkiye'de bir ilk olan ve şifalı sularda uzmanlar eşiğinde gerekli tedavi metodunun geleneksel tıp olarak uygulanacağı bir merkez ihdas etmeye çalışıyoruz. İnşallah bu ihdas edeceğimiz merkez, sadece Battalgazimize değil, sadece Malatya'mıza değil, ülkemizin geneline hitap edebilecek ve Türkiye'de rol model olabilecek bundan sonraki süreçte de kaplıca ve şifalı içme sularında bu yapılan metodun ve işin genel anlamda teşmil edilir diye düşünüyorum. Bu anlamda emeği geçen başta Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Kalkınma Bakanlığımıza, Orman ve Su İşleri Bakanlığımıza, DAP Bölge başkanlığımıza, Üniversitemizin değerli rektörüne ve Araştırma Hastanemizin değerli Başhekimine teşekkür ediyorum' şeklinde konuştu.İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay ise, İspendere İçmeleri'nde sadece şifa merkezi değil, aynı zamanda Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp konusundaki alanlarda bir eğitim merkezi olmasını hedeflediklerini belirterek, ' İspendere Şifalı İçme Sularını, Battalgazi Belediyemiz, büyük bir tesise dönüştürüyor. Bizde, İnönü Üniversitesi olarak bu büyük projenin proje ortağı olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. İspendere içmeleri, çok uzun tarihe sahip olan, insanların gelip burada şifa aradığı önemli bir merkez. Bu içmeleri başkanımızın söylediği gibi Battalgazi Belediyemiz, Kalkınma Bakanlığımız, Orman ve Su İşleri Bakanlığımız ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızın katkılarıyla projelendirdi ve çok güzel rekreasyon alanı yaptı. 1. etabı da bitmek üzere. Buralarda diğer etaplar, bu etapta da otel odaları ama asıl İnönü Üniversitemizin ve Turgut Özal Tıp Merkezi'mizin iş birliği Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi açılması noktasında oldu. Bu içinde bulunduğumuz kat Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp'ın birçok alanının profesör, doçent ve yardımcı doçent hocalarımızın bizzat kendileri veya nezaretleri altında uygulanacağı bir Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi haline gelecek. Hocalarımız, arkadaşlarımız başhekimlerimizin başkanlığında projeye yeni öneri ve katkılar veriyorlar. İnşallah burası tamamlandığında Battalgazi Belediyemiz ve İnönü üniversitemiz bu projeyi buraya ortak en güzel şekilde hayat geçirmiş olacak. Şifa arayan insanlarımız, bir taraftan dinlenecekler, bir taraftan İspendere İçme suyundan içecekler, bir taraftan da burada Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıbbın destek metotları ve yöntemleri ile şifa bulacaklar. Belki daha ileride yurt dışından yabancı hastalarından buraya gelip, tedavi arayacağı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi haline gelecek. Bir başka çalışmamızda bu merkezin sadece şifa, tedavi vermesi değil, aynı zamanda Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp konusundaki bilimler ve alanlarda bir eğitim merkezi olması. Türkiye'deki doktorlarımızın burada eğitim alması, burada yine sertifikalı eğitim programlarına katılarak hem uygulama, hem de teorik ders ve eğitim alınması hedefimiz. Bu konuda ben başta Battalgazi Belediye Başkanımız ve burada emeği geçen bütün ekibine ve uygulan firmalara çok teşekkür ediyorum' dedi.DAP İdaresi Başkan Yardımcısı Volkan Güler de, İspendere İçmeleri Projesi'nin turizm ve sağlık projesinden öte bilgi ekonomisine doğru adım olacağına inandığını belirterek, 'Yaklaşıl 6-7 ay önce geldiğimizle şimdiki arasında çok ciddi bir fark var, bu fark hissedilmiş durumda çok teşekkür ediyoruz. Malatyamız, ülkemizin geri kalanıyla paralel bir şekilde büyümesine devam ediyor. Bu büyümede temel sıkıntı orta gelir tuzağına düşmüş gibiyiz biraz. Yani belli bir ivme yakaladık, orada biraz kısıtlı kaldık. Bu anlamda da orta gelir tuzağını aşma yolunun en iyi yöntemlerinden bir tanesi ekonomik aktivitelerin çeşitlendirilmesinin sağlanması. Ekonomik faaliyetlerin bir yerde temayüz ettirmekten ziyade çeşitlendirmek, bilgi ekonomisine dayalı bir ekonomik yapıya geçiş sağlamak. Ben bu anlamda İspendere projesini, İspendere yatırımını, Turizm ve sağlık projesinden öte bilgi ekonomisine doğru adım olacağını ümit ediyorum. Tabi ki Geleneksel ve Tamamlayıcı unsurlar için hizmetler sunulacak, ama aynı zamanda özellikle ben bundan sonraki safhada araştırma, geliştirme ve ürün geliştirme faaliyetlerine doğru yönelimin oldukça önemli katkılar sunacağını düşünüyorum. Nasıl ki, Dünya kayısı üretiminin yüzde sekseni Malatya'da temayüz etmiş, aynı şekilde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıpta da dünyanın en önemli bilgi merkezi üreten merkezi haline dönüşmek çok önemli olacaktır diye düşünüyorum. Ülkemizin 2023 yılı 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm ve hasılatı hedefine en büyük katkıyı sunabilecek projelerden olabilecektir diye düşünüyorum. Sağlık turizminde ise hedef 20 milyar dolar. 20 milyar doları sağlık ve güneş turizmi ile yapmak mümkün değil, çeşitlendirmek gerekiyor. Bu anlamda İspender projesi gerçekten önemli misyonları içeren bir proje. Bizim ana akın projelerimizden bir tanesinin mutlaka burası olmasını düşünüyorum. Bura etrafında dönen bir Sağlık turizmi konsepti için yüklenmemiz kanaatindeyim' diyerek emeği geçenlere teşekkür etti.İspendere İçmeleri'nin bütüncül tıp noktasında biçilmiş bir kaftan olduğunu belirten Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Hakan Parlakpınar ise, 'DAP Başkanlığı, Battalgazi Belediyesi ile Üniversitemizin çok güçlü bir protokol ve iş birliği ile Türkiye'ye örnek olacağını düşündüğüm bir proje ile böyle güzel bir merkezin temelleri atılmış. Bazı ve çok hafif revizyonların yapıldıktan sonra kısa bir süre içerisinde hizmete başlayacağını büyük bir memnuniyetle görmüş bulunmaktayız. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi ile ilgili yönetmenlik 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlandı. Bizde Turgut Özal Tıp Merkezi'nde yaklaşık 1 yıl önce belirli alanlarda uygulamalarımızı başlatmış bulunuyoruz. Doktor arkadaşlarımız ile birlikte bu uygulamanın bir kısmını yapmaya başladık, diğer alanlardaki eğitimlerimiz ise devam ediyor. Hala hazırda kupa uygulaması, 'Hacamat' olarak bilinen uygulama, sülük uygulaması, akupunktur tedavisi, hipnoz tedavisi, ozon tedavisi ile ilgili eğitim ve sertifikalarımız alındı, bununla ilgili yasal süreci tamamladık ve uygulamalarımız başladı. Hastalarımızdan geri dönüşlerimiz çok olumlu. Konu ile ilgili bilimsel araştırmalarımızı yapıp, Uluslararası 1. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresinde bir kısmını sunduk. Tabi burada yapılacak çok iş var. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp kavramı, artık Dünya'da integratif tıp kavramına evirildi. Buna belki bütüncül tıp diye Türkçeleştirebiliriz. İspendere içmeleri şifa merkezi tamda bunu için biçilmiş bir kaftandır. Çünkü burada ayrıca kaplıcalar var, havuz alanı var, hamamı var, bitki alanı var, gezinti alanları ve insanların rahat bir şekilde piknik yapabileceği mesire alanları var. Bu bütüncül yaklaşım tamda bizlerin istediğimiz alan. Çünkü Hastanenin o kendi soğuk yüzünden insanları uzaklaştırmak istediğimiz bir düşüncemiz var. Dolayısıyla ben buradaki uygulamaları çok önemsiyorum, daha iyi bir platforma taşınacağını düşünüyorum' diye konuştu.