Yandaştılar.
Kardeştiler.
Çokça kişinin canına okumakta aynı paya sahiptiler.
Türkiye’de hayali senaryolarla yapmadık bırakmadılar.
Ta ki birbirlerine düşene dek.
Gücü elinde bulunduran saldırıyor.
Hak-hukuk tanımıyor.
Bilindik senaryoları uygulayıp duruyor.
Dünya Türkiye’yi konuşuyor medya saldırılarıyla.
Tabiri caizse ele-güne rezil olduk.
Atatürk Türkiye’sinin düştüğü hale bakın!
Bu güzelim ülkede suç işleyen cezasını çekmeli.
Hem de kim olduğuna bakılmaksızın.
İntikam hırsı söz konusu ise bir değil bin kez düşünülmeli.
Meydan da verilmemeli.
Türkiye’de günler öncesinden olacaklar toplumla paylaşılıyor.
Daha doğrusu sızdırılıyor.
Aynen de oluyor.
Bugün saldırıya uğrayanlar, dün saldıranlardı.
Günahsız insanlara ceza çektirenlerin destekçileriydi.
Bugün başlarına gelince figan ediyor.
Dün de yanlıştı yapılanlar.
Bugün de.
Yarın, bugüne tu kaka diyenler aynı durumla karşılaşırsa şaşılmamalı.
Türkiye’de son yıllarda medya hep kullanıldı.
O medya yoktan var edildi.
Meslekle ilgisi olmayanlar bu mesleği kullandı.
Halen de kullanıyor.
Birbirine giren dünün bir bütünü olan sözde medyanın mağdur edilenine de mağdur edenine de acıyamaz hale geldik.
Su testisi su yolunda kırılır, diyecek hale geldik.
Hukuk hepimize lazım.
Hukukta yanlış varsa acilen düzeltilmeli.
Hata yapanlar cezalandırılmalı.
Seyirci kalmak zarar verir.
Birilerinin söyledikleri emir telakki edilip oluyorsa, gelecek endişesine neden olur.
Dünyaya örnek bir ülke olan Türkiye olumsuzluklarıyla sürekli dünya gündeminde yer alıyorsa bence vahim.
Seçim oluyor, seçtiklerimiz hükümet kuramıyor.
Şimdi yine seçime gidiyoruz.
Vatandaş olarak bizlere büyük görev düşüyor.
Bu görevi layıkıyla yapabilirsek, belirsizliğe son veririz.
Aksi halde bugünü de ararız.
Haberiniz ola.