Üniversiteden yeni mezun olsun ya da olmasın bir yerde çalışan herkese yakınında bulunan herkesin sorduğu klişe sorulardan birisi hiç şüphesiz ki 'nerede çalışıyorsun' dur.

Bu soru ile hepimiz karşılaştık ve başta çocuklarımız olmak üzere herkes de bu soru ile mutlaka karşılaşacak.

Bu sorunun cevabı elbette çok basit olmakla birlikte cevabı söyleme şekli son derece önemli. Çünkü insanlar çalıştıkları işyerlerinin isimlerini ya gururla söyler ya da utana sıkıla söyler. Dolayısı ile insanların kendilerine yöneltilen bu basit ama anlamlı sorunun yanıtı işletme sahipleri ve insan kaynakları yöneticileri açısından son derece önemlidir.

Bir işletmede çalışan insanlar kendilerini o şirkete ait hissetmiyor iseler bu durumda işletmelerinin isimlerini utanarak ifade ederler. Benzer şekilde beraber çalıştıkları yöneticilerin çalışanlara yönelik olarak sergiledikleri tavır ve davranışlar da bu ifadenin söylenme şeklini etkileyecektir.

Özellikle perakende sektörü başta olmak üzere hizmet sektöründe çalışanlar bırakın çalıştığı yere kendisini ait hissetmeyi çalıştığı sektörü bile işten saymıyor ve deyim yerinde ise evleninceye kadar harçlıklarını çıkarabilecekleri geçici birer iş olarak görüyor.

Benzer şekilde kuşak farklılıkları da işyerlerinde çalışma şeklini de etkilemektedir. Son 5-6 yıldır insan kaynakları çalışanları bu kuşağın tavır ve davranışlarının altında yatan temel nedenleri anlamaya ve keşfetmeye çalışıyorlar. Bunun için ciddi şekilde çaba harcıyorlar.

İnsan kaynakları departmanının tüm bu gayretlerinin altında yatan temel neden ise çalışanların kuruma olan aidiyetlerinin artırılması veya başka bir ifade ile şirket vatandaşlığı kavramının içselleştirilmesidir. Bir çalışan kendisini şirkete ait hissetmez ise verimli olamaz. Dolayısı ile de işletmenin karlılık düzeyi de son derece düşük olur.

İşletmeler kendilerini çalışanlarının gözünde daha değerli hale getirmek için imajlarına ciddi şekilde yatırım yapıyorlar. Bunun da karşılığını alıyorlar. THY ve Arçelik bunu en güzel şekilde yapan şirketlerden sadece iki tanesi.

Bu imaj çalışmaları ile insanlar kendilerini ekibin bir parçası hissediyor ve milyonlarca insan tarafından bilinen, takdir edilen şirkette çalışıyor olmanın kendilerine verdiği haz ile çalışıyorlar.

Arçelik'in son yayınlanan reklam filmi de bu açıdan değerlendirilmeli. Hem kurumsal açıdan kendisini konumlandırma açısından son derece önemli bir çalışma olmuş. Çalışanlar açısından değerlendirildiğinde da çalıştığı şirket ile gurur duymalarına vesile olacak bir çalışma olmuş.

Çalışanın kendisini çalıştığı şirkete ait hissetmesi, sadece bir tane reklam filmi ile sağlanacak bir durum değildir. Bu durum başta eğitim olmak üzere yöneticilerin davranışlarından işletme sahiplerinin sahip oldukları/olmadıkları stratejik bilinç düzeylerine kadar birçok faktörü bünyesinde barındıran bir durumdur.

Nerede çalışıyorsunuz?