OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, sağlıklı bir su tüketimi için kendisine sorulan soruları yanıtladı.İdeal olan suyun özelliklerine değinen Prof. Dr. Demir, "Suyun tanımlanmasında ve kalitesinde elbette içerisindeki makro ve mikro elementlerin yanında rengi i kokusu ve bir takım bakteriyolojik özelliklerinin iyi tanımlanması gerekir. Ama suyu en çok tanımlayan iki özellikten biri sertliği ve diğeri ise Ph değeridir. Sertlikte en çok kullanılan Fransız sertliği dediğimiz sertliktir. Yaklaşık olarak suyun sertliğinin 10 ile 20 arasında olması önerilmektedir. Sertliği en çok etkileyen de suyun içerisindeki kalsiyum, magnezyum ve bikarbonat oranıdır ki yaklaşık 1 litre suda 75 miligram civarında magnezyum, 250 miligram civarında kalsiyum veya 600 miligram civarında bikarbonat olması önerilmekte iyi su olarak kabul edilmektedir. İçme sularının bazik özellikte olması önerilmektedir. İdeal su 7.2 ile 8,5 Ph değerine sahip sudur. Bazı kaynaklar bunu biraz daha genişleterek 6,5 ile 9,6 Ph değerine kadar müsade etmektedirler" diye konuştu.Suyun susama ihtiyacı duymadan içilmesi gerektiğini belirten Yusuf Demir, "Suyu susadığımız zaman içmek vücudumuzu strese sokmaktadır. Susadığımız zaman içmek vücutta belli sıkıntıların başladığını göstergesidir. Doğrusu suyumuzu mutlaka sabah uyandığımızda başlamak üzere günün belli periyotlarında tüketmek ve günlük 2 ile 3.5 litre arasında su içme alışkanlığı kazanmaktır" şeklinde konuştu.Pet şişelerde satılan suyla ilgili dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Demir, "Yarım litrelik veya daha küçük su şişelerinin kullanımında ideal olan cam şişelerdir. Ama bunların kullanımı tedariği oldukça zor olduğu için çoğu firma plastik şişeleri tercih etmektedir. Plastik şişelerde damacanalarda olduğu gibi 7 farklı plastik kullanıldığını görüyoruz. Plastik şişelerde üzerinde küçük üçgenler içerisinde 1, 2 ve 4 numara yazılı plastiklerin kullanılması tavsiye edilen plastiklerdir. 3 ve 7 numaralı plastikler çok tavsiye edilmemektedir. Bunlardan mümkün olduğu kadar kaçınmalıyız. Plastik şişelerde suyun doldurulduktan sonra taşınması saklanması korunmasında güneşle temas, soğuk ve sıcak özelliklere dikkat etmeliyiz" ifadelerini kullandı. Plastik pet şişelerin açıldıktan sonra hızlı bir şekilde tüketilmesi gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Yusuf Demir, "Plastik şişeyi açtıktan sonra tüketim de çok önemlidir. Plastik şişeyi açtıktan sonra bir saat gibi bir süreçte tüketmemiz gerekmektedir. Eğer tüketmezsek bu sefer plastik şişeyle su içtiğimizde plastiğe dokunan dudaklarımızla veya havayla temasta plastiğe bulaşan bakteriler hızlı bir şekilde çoğalmakta bir sonraki içim esnasında bu sudaki bakteriler midemize geçerek sağlığımızı tehdit edebilmektedir. O halde bizim plastiklerde su tüketirken mutlaka plastiğin ağzını açtıktan sonra hızlı tüketmeye bakmalıyız. Ayrıca plastikleri bir defa kullanıma yönelik geliştirilmiştir. Bu pet şişeleri birden fazla kullanmamaya dikkat etmeliyiz. Özen göstermeliyiz. Bu noktada da çocuklarımızın kullanımına özellikle dikkat etmeliyiz" sözlerine yer verdi.Suyun işlenmiş su mu yoksa kaynak suyu mu olduğunu anlamak için yapılması gerekenleri söyleyen Yusuf Demir, "Eğer pet şişe veya damacanaların üzerindeki kağıt şeritlerin alt kısmında mavi bir şerit varsa bu suyun kaynak suyu olduğunu bize ifade etmektedir. Eğer pet şişelerin üzerindeki kağıt şeridin üzerinde kahverengi bir şerit varsa bu suyun işlenmiş su olduğunu ifade etmektedir. Tabi işlenmiş su dediğimizde de yeter özellikte ve nitelikte kaynak suyunun bulunmadığı yerlerde suyun insan sağlığı için gerekli standartlara getirilecek şekilde arıtılması gerekli takviyelerin ve gerekli elementlerin katılarak suyun düzeltilmiş ve sana uygun hale getirilmiş su olduğu anlamına gelmektedir ki bu suları da rahatlıkla kullanmak mümkündür. Önemli olan işlenmiş su üzerinde iki gerekli tanım ve açıklamalara iyi bakarak hangi maddelerin hangi oranda olduğu sertlik ve Ph değerini iyi incelememiz gerekmektedir" sözlerine yer verdi.