Türkülerde geçen Erkilet güzelinin bozduğu bağların üzümleri, cevizle buluşmaya başladı. Yöresel adı 'kedi bacağı' olan ceviz sucukları, uzun kış gecelerinde çayın yanında eğlencelik olmak üzere, evlerin bahçesindeki askılarda, Erciyes'ten esen rüzgara karşı kurutulmak üzere yerini aldı.Erkilet Mahallesinde yaşayan Fatma İşbir, 35 yıldan bu yana atalarından öğrendiği usullerle ceviz sucuğu hazırlıyor. Ceviz sucuğu hazırlamanın püf noktasının, şerbetin kıvamını doğru tutturmaktan geçtiğini söyleyen Fatma İşbir, 'Önce bağlarımızdaki üzümlerimizi kesiyoruz. Bunları 'şırahane' dediğimiz tahta teknelere dolduruyoruz ve tozu gitsin diye iyice yıkıyoruz. Pekmez toprağı dediğimiz yöresel toprağımızla üzerini topraklıyoruz, çiğniyoruz ve suyunu kazana alıyoruz. Bu işleme 'hamını kestirme' adını veririz. Hamını kestirdikten sonra elde ettiğimiz suyu soğutarak melezi karma amaçlı bekletiyoruz. Sonra hamını kestirdiğimiz şerbeti tatlanana kadar kaynatıyoruz, tekrar soğumaya bırakıyoruz, soğuttuğumuz şerbeti de unla karıştırarak melez hazırlıyoruz. Şerbeti yine ocağın üzerine alıyoruz, belli bir kıvama gelene kadar kaynatıyoruz, kaynarken içine melez ilave ediyoruz. Tekrar batırma kıvamına gelene kadar kaynatıyoruz. Ondan sonra da hazırladığımız ceviz dizilerini içine batırıyoruz' diye konuştu.Fatma İşbir, ceviz sucuğu yapım işinin en geç Ekim ayına ortasına kadar süreceğini sözlerine ekledi.