Prof. Dr. Ali Öztürk, makinelerin karmaşık problemlerine insanlar gibi çözümler üretmeyle ilgili bilim dalı olan yapay zekayı, bilgisayarların; insanlara ait düşünme, karşılaştırma, algılama, kavrama ve sonuç çıkarma yeteneklerini kullanabilir hale getirmesi şeklinde tanımladı. Genellikle insan zekâsının karakteristiğinin bilgisayar algoritmaları olarak uygulanmasıyla gerçekleştirilen yapay zekanın, elektriğin buluşundan bile önemli olduğunun altını çizen Öztürk, bu teknolojinin insanoğlunun yaşantısında çok önemli değişiklikler yapabileceği vurgusunda bulundu.Yapay Zeka İnsan Gücüne Olan İhtiyacı AzaltıyorGünümüzde, savunma, sanayi, sağlık, eğitim, ulaşım ve ticaret gibi birçok alanda yapay zeka uygulamalarının görüldüğünü ifade eden Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, fabrikalardaki üretimde kullanılan akıllı sistemlerin, insan gücüne olan ihtiyacı azalttığını, aynı sürede daha kaliteli ve daha fazla sayıda ürün üretilmesine olanak sağladığını ifade etti. Prof. Dr. Öztürk, 'Görüntü ve sinyal işleme gibi yapay zeka uygulamaları sayesinde doktorlar, hastalarına çok daha kolay teşhis koyabilmekte ve hastalarını daha güvenli olarak tedavi edebilmektedir. Robotlar artık ameliyatlarda dahi kullanılır hale gelmiştir. Örneğin askeri alanda yapay zeka uygulamaları çok fazladır, termal kameraların kullanılması ve görüntü işleme tekniğiyle sınırlarımızda robot nöbetçiler görev almaktadır. Mayın tespitinde de robotlardan yararlanılmaktadır. Akıllı füzeler ile hedefler tam isabet vurulabilmekte, insansız hava araçlarından yararlanılmaktadır. Başka bir örnek verecek olursak, kullandığımız araçlarda da, otomatik park etme, hız sabitleme, araç takibi ve yol çizgisi takibi gibi yapay zeka uygulamalarını görmekteyiz' dedi.Yapay zekanın geniş alt dallardan oluştuğunu dile getiren Prof. Dr. Ali Öztürk, bu alt dalların Düzce Üniversitesi'nin farklı bölümlerinde ders olarak okutulduğunu söyleyerek Görüntü İşleme, Sinyal İşleme, Genetik Algoritmalar ve Bulanık Mantık derslerinin Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü'nün lisans ve yüksek lisans programlarında verildiğini sözlerine ekledi.Düzce Üniversitesi'nde Yapay Zeka İle İlgili Çok Farklı Projeler YürütülüyorDüzce Üniversitesi'nde öğretim üyelerinin, lisans ve yüksek lisans alanlarında yapay zeka ile ilgili çok farklı projeler yürüttüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, 'Benim yürüttüğüm birkaç çalışmadan bahsetmek istiyorum. Yüksek lisans öğrencim ile akıllı tarımsal sulama çalışması gerçekleştirdik. Cep telefonundan tarladaki sulama sistemini izleyebilen, bitkinin su ihtiyacına göre otomatik devreye girip ihtiyaç kadar sulama yapıp sonucu bilgilendirebilen bir sistem kurulmuştur. Başka bir çalışmada görme engellilerin kullanımı için akıllı bir baston tasarlanmıştır. Ses ile kumanda edilerek kurulan devreler başka bir örnek olarak verilebilir' şeklinde konuştu.'Yapay Zeka Gelecekte Hayatın Her Alında Vazgeçilmez Görevler Üstlenecek'Gelecekte yapay zekanın hayatın her alanında vazgeçilmez bir yardımcı görev üstleneceği değerlendirmesinde bulunan Öztürk, 'Yemek ve temizlik yapan, araba süren, hatta ülkelerin güvenliğini sağlayan makinaları mutlaka göreceğiz. Yapay zeka uygulamaları ile evlerimizde akıllı sitemler bizlerin kullanımını beklemektedir. Buzdolabına yiyecek konulduğunda her bir yiyeceğin kaç derecede soğukta tutulacağı belirlenecek ve her birine ayrı soğutma uygulanacak. Ayrıca buzdolabı ekranında şu anda ne var, kaç günlük ömrü kalmış gibi bilgileri görebileceğiz. Başka bir örnek verecek olursak fırına pişirilmesi gereken bir yiyecek konulduğunda, onun kaç derece sıcaklıkta ve ne kadar zaman da pişeceği gibi bilgilere gerek kalmadan akıllı fırın kendisi karar verip pişirme bitince haber verecektir. Ulaşım araçları otomatik pilot denilen robotlar tarafından kullanılacak, haritadan varış noktası belirtilecek ve araç hedefe ulaşacaktır' ifadelerini kullandı.'Birçok Meslek Cazibesini Yitirecek'Yapay zeka uygulamalarını örneklerle sürdüren Düzce Üniversitesi öğretim üyesi; sanal marketlerden yapılacak alışveriş neticesinde istenilen ürünlerin robotlar tarafından istenen adrese getirileceğini, yabancı dil öğrenme zorunluluğunun kalmayacağını, hoparlör ve mikrofonu olan otomatik çeviriciler sayesinde konuşulan dilin istenen herhangi bir dile çevrilerek insanların birbirleriyle çok rahat anlaşabileceklerini dillendirdi. Tarım alanlarının robotlar tarafından ekileceğini, mobil uygulamalar sayesinde mahsul takibi yapılacağını ve sulama sistemlerinin otomatik devreye girebileceğini ifade eden Öztürk, bu teknolojinin kullanımıyla avukat, muhasebeci, öğretmen, doktor, aşçı, taksi şoförü, berber ve terzi gibi birçok mesleğin insanlar için cazibesini kaybedeceğine işaret etti.'Yapay Zekanın En Büyük Zararı, İnsanların Duygularını Yok Etmesidir'Son olarak yapay zekanın kötü amaçlı kullanımıyla ilgili önemli tespitlerde bulunan Prof. Dr. Öztürk, 'Yapay zeka insanoğlunun hayata bakış açısını, yaşam tarzını tamamen değiştirebilecek bir alan olma özelliği taşıyor. Teknolojinin tabiki kötü insanların elinde kötü amaçlar ile kullanılması mümkündür. İnsanlara zarar vermek isteyenler de yapay zeka olanaklarını kullanabilirler, bu engellenemez. Yapay zekanın en büyük zararı, insanların duygularını yok etmesidir. Yapay zeka uygulamaları sayesinde insanların birbirlerine olan ihtiyaçları azalmakta aralarındaki iletişim zayıflamaktadır. Toplumun birbirlerine olan sosyal bağları zayıflamaktadır. Ayrıca meslek ve sanatlar, icra edilen meslek yerine makinalara öğretilen meslek yerine geçecektir. Bu durum, ciddi bir felaket olduğunda sıfıra dönme olasılığını arttırmaktadır.' diye konuştu.Geçmişte dünyada insanların benzer durumlarla karşılaştığını belirten Prof. Dr. Ali Öztürk, 'Şu anda sahip olduğumuz elektrik, elektronik, bilgisayar ve yapay zeka teknolojisinin en fazla 200 yıllık bir geçmişi var. Dünyanın yaşı 200 yıldan çok daha fazladır. Teknolojide bizden de çok fazla ileri gitmiş olmalarına karşın, bir felaket ile teknoloji sıfırlanmış ve yeniden bir şeyler yapmaya çalışmışlardır. Yapay zeka teknolojisi ile yakın gelecekte insanoğlunun yaptığı robotların kontrolden çıkacağı ve robotlar ile bir mücadelenin başlayacağı gibi bilim kurgu senaryoları da mevcuttur. Ancak ben bu tip olayların gerçekleşme olasılığını çok küçük görüyor ve böyle senaryolara inanmıyorum' dedi.