Sağlık Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, Sendika Kadın Kolları Başkanı Yeşim Uğur ve üyeler, İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Ve Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nin bahçesinde bir araya geldi. Konuşmasında 8 Mart 1857 tarihinde kadını sömüren ve köleleştiren kapitalizme baş kaldıran, emek ve ekmeğinin mücadelesi uğruna canlarını feda ederek adını tarihe yazdıran kadınların anısı olduğunu vurgulayan Uğur, 'Hak ve adaletten söz eden Batı'nın ikiyüzlülüğünü ortaya koyan örneklerden biri olan bu hadise, kadın hak ve özgürlükleri açısından bir ibret vesikası olarak tarihteki yerini almıştır. Dinimiz cenneti kadınların ayakları altına sermiştir. Kadın; ailenin temeli, gelecek nesillerin teminatıdır. Kadın, toplumun mayasıdır. Sağlam bir gelecek, kadınlarımızın bilgeliğinde, çağı kuşanmasıyla, her alanda kendini yetiştirmesinde şekillenecektir. Bu amaçla kadının eğitimine temelden başlanmalı, bebeklik ve çocukluktan itibaren eğitimlerine gerekli ihtimam gösterilmelidir' dedi.Toplumsal hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek, kadınlarımızın maruz kaldığı sorunların çözülmesi yalnız kadınlar için değil, çocuklar, aile ve toplum için de çok önemli olduğunu belirten Uğur, 'Kadınlarımızdan başlayarak toplumun tüm kesimlerinde yaşanmakta olan haksızlıklar konusunda yönetim kademeleri de, toplumu oluşturan bireyler de hem kanuni hem de vicdanı görevlerini tam yapmalıdır. Sağlık-Sen olarak, çalışan kadınlarımızın çoğunlukta olduğu kadınların omuzları üzerinde durmakta olan çalışma koşulları zor bir hizmet kolunda sendikacılık yapıyoruz. Bu sebeple kadın çalışanlarımızın sorunlarını daha yakinen takip ediyor, çözümü için çalışıyoruz. Kadına yönelik şiddetin sıfırlanması, pozitif ayrımcılığı savunma, toplum içinde fırsat eşitliğini ve kadınların haklarını savunma gayesi içindeyiz' diye konuştu.'24 saat hizmet veren kreşlerin olmaması büyük eksiklik'Kadınların çalışma hayatında yaşadığı en büyük mağduriyet olan başörtüsü engelinin imza kampanyası sonrası giderildiğini dile getiren Uğur, 'Çalışma hayatında kadınlarımızın yaşadığı en büyük sorunlardan biri de kreş sorunudur. Özellikle 24 saat esasına göre çalışan sağlık çalışanlarına yönelik 24 saat hizmet veren kreşlerin açılmaması bir eksikliktir. Bu konuda ilk adımı atan Sağlık Bakanlığı'nın kreş uygulamasını yaygınlaştırması gerekmektedir. Kadınların çalışma hayatında yaşadığı bir başka mağduriyet ise, bu toplumun bir ayıbı olan mobbing ve tacizlerdir. Bu yönde toplumsal bilinç artırılmalı, yaşanmaması ve konuşulmaması dahi gereken bu olaylar sona ermelidir' şeklinde konuştu.Kadınların kendini bilmez kişiler tarafından kurban edilmesinin çok acı olduğunu da kaydeden Uğur, 'Kadınlarımıza milletçe sahip çıkmalı, bütün kadınları Yaradan'ın bir emaneti olarak görmeli, ona göre davranmalıyız. Biz kadınlar sağlıktan eğitime, yasama, yürütme ve yargıdan iş alanına, siyasetten ekonomiye kadar hayatın her alanında özveriyle çalışmaya ve bundan sonra da çalışma hayatında yer almaya devam edeceğiz. Sağlık Sen olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün, gelenekselleşen kutlama günlerinden sıyrılıp, kadının gerçek sorunlarının ele alındığı ve çözüme kavuşturulması konusunda gerçekçi iradenin ortaya konduğu günlere dönmesi için mücadelemizi veriyoruz. Bu mücadelemizde ise kadınlarımızın sivil toplum örgütlerinde daha fazla aktif olmasını temenni ediyoruz. Sağlık Sen İzmir 2 Nolu Şubemiz olarak 8 Mart onurlu bir emek ve ekmek mücadelesinin tarihidir diyerek tüm kadınlarımızın 8Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz' dedi.