Organizasyonun başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ifade eden katılımcı şairler, Sakarya'da geçirdikleri vakitlere ilişkin açıklamalarda bulundu. İtibar Dergisi'nden Şair Orhan Özekinci, 'Sakarya, bütün mesafelere aynı yakınlıkta olan bir şehrimiz. Şehir diyorum çünkü yeşile olan düşkünlüğü, tozu kalkmamış tarihi, nizami sokakları, sıcakkanlı insanlarıyla bütün kalplere dokunabilecek bir güzelliğe sahip. İnsan, ne zaman huzur aramaya kalksa, sessizliği keşfe çıksa, sıhhate mecbur olsa Sakarya'ya gelmelidir. Zira bulunması icap eden şeyler, Sakarya'da aranmalıdır' dedi.Çıra Edebiyat mensubu Şair Şakir Kurtulmuş, 'Bu yıl 18'incisi düzenlenen Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları'na ilk kez katılmaktan dolayı bahtiyarım. Çok başarılı bir organizasyonu başaran Sakarya Büyükşehir Belediyesi'ni kutluyorum. Yıllardır Anadolu'nun birçok yerinde gerçekleşen şiir şölenlerinin birer birer sona erdirildiği böyle bir ortamda Sapanca şiir şöleninin aksamadan sürdürülmesi noktasındaki kararı dolayısıyla tebrik ediyorum. Şiir şöleni için geldiğimiz Sakarya'da 3 gün boyunca çok güzel anılar biriktirdik, dostluklar geliştirdik. Burada şölen vesilesiyle bir araya geldiğimiz şair dostlarla geçirdiğimiz vakitler, yeni arkadaşlarla tanışıklığımız buradaki kazanımlarımız. Sakarya, Taraklı ve Sapanca'nın doğa harikası olarak da önemli güzelliklere sahip olduğuna yakından tanık olmak da bizim için güzel oldu' diye konuştu.Yedi İklim Dergisi'nden Şair Mehmet Tepe, '2001'de bu güzel şehirden ayrıldığımda depremin de etkisiyle bir inşaat kentini andırıyordu ve kültür işleri vasatın altındaydı. 17 yıl sonra geldiğim bu şehir öyle bir kabuk değiştirmiş ki resmen bu şehirde kayboldum ama boğulmadım. Şehrin merkezinde her sokak başında bir sanat merkezi sizi selamlıyor. Caddeler temiz, mimari düzenli. Bunlar bir belediyenin yapması gereken en temel işler. Ama sanat kültür işleri belediyelerin yapması gereken 'zorunluluklardan' değildir. Başlı başına bir emek ve fedakarlık ister. 18. Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları kapsamında geldiğimiz Sakarya'da yapılan çalışmaları görünce açıkçası hayret ettim. Demek bir yerel yönetim şehrin kültürel çehresini değiştirmeye muktedir olabiliyor' şeklinde konuştu.Aşkar Dergisi mensubu Aziz Mahmut Öncel ise, 'Sakarya, her ne kadar depremin yıkıcı etkileriyle hafızalarımızda yer etse de ayağımızı bastığımız ilk andan itibaren samimi insanların yüzlerindeki mutluluk muhabbetimizi katladı. Taraklı'nın tertemiz havasında, geçmişten canlı birer hatıra gibi bizi selamlayan evleri, kapı önlerinde sıcak gülümsemeleriyle sohbet eden nineleri, samimi esnafıyla mutlaka bir daha gelmemiz için ömür takvimimizde işaretlendi. Sapanca Gölü kıyısında sıcak çay eşliğinde dostlarla muhabbet Sakarya'da bizi ağırlayan güzel insanları uzun süre hatırlayacağımızın bir kaydıydı. Sakarya; doğal güzelliklerinin yanında kültür sanat anlayışındaki çizgisiyle bizleri etkiledi. Kültür sanata verilen önem Türkiye'deki tüm belediyelere örnek olmalı' dedi.