Evlerinizde bulunan ve çeşitli nedenlerden dolayı artık kullanmadığınız ilaçları geç kalmadan mahallenizdeki eczaneye ya da aile sağlığı merkezine götürün. Zira bu ilaçları doktor kontrolü dışında kullanmak, size ve çevrenizdeki insanlara geri dönüşü olmayan zararlar verebilir. Bu ilaçları çöpe atmak ya da musluğa dökmek de oldukça tehlikeli. Yaptığınız bu hareketle hem çevreye zarar veriyorsunuz hem de antibiyotik direnci oluşturuyorsunuz. 'Bu ilaçlar eczanelerde veya sağlık merkezlerinde ne yapılacak' diye soracak olursanız 'Atık İlaç Çöp Değildir' kampanyası kapsamında kontrollü imhası sağlanacak. Yani böylelikle hem insan sağlığı hem de çevre tehlikeye girmemiş olacak. Çalışmanın detaylarını Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Köksal ve 6. Bölge Samsun Eczacı Odası Başkanı Ecz. Onur Ferhat Karacan ile konuştuk.

BURCU DÜZGÜN: Yusuf Bey, 'Atık İlaç Çöp Değildir' sloganıyla başlatılan bu çalışmanın çıkış noktası nedir?

YUSUF KÖKSAL: Bu çalışmamız aslında Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü 'Akılcı İlaç Kullanımı' kampanyasının bir bileşeni. Bu kampanyanın bir ayağı da atık ilaçların toplanması. Fikir aslında Eczacılar Odası'ndan çıktı. Dediler ki, biz de bu akılcı ilaç kampanyasına bir destek verelim, beraber bir proje hazırlayalım. Dolayısıyla teklif onlardan geldi diyebilirim. Biz de tabii ki seve seve kabul ettik.

BURCU DÜZGÜN: Akılcı ilacın tanımı nedir?

YUSUF KÖKSAL: Tüm dünyada yanlış, gereksiz, etkisiz ve yüksek maliyetli ilaç kullanımı çeşitli boyutlarda sorunlara neden olmaktadır. Bu etkiler arasında hastalık ve ölüm oranlarında artış olması, ilaçların yan etki riskinin artması, kaynakların yanlış tüketilmesiyle sonuçta temel ilaçlara bile ulaşılabilirliğin azalması, acil ve temel ilaçlara karşı gelişebilecek dirence dayalı olarak, tedavinin ekonomik ve sosyal maliyetinin artması sayılabilir. Bu nedenlerden dolayı dünyada çeşitli çözüm yolları üretilmeye, geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda dünyada 'Akılcı İlaç Kullanımı' çalışmaları başlatılmıştır.1985 yılında Nairobi'de yapılan Dünya Sağlık Örgütü toplantısı çalışmaları için başlangıç sayılmaktadır. Akılcı İlaç Kullanımı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından; kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düşük maliyette ve kolayca ulaşabilmeleri olarak tanımlanmıştır.

BURCU DÜZGÜN: Onur Bey, siz bu fikri nasıl oluşturdunuz? Neden bu çalışmaya ihtiyaç duyuldu?

ONUR FERHAT KARACAN: Biz ilaç konusunda eğitim alan kişiler olarak her zaman ilaçlarla haşır neşir durumdayız. Eczacılığın tanımında da bu vardır. Bir ilacın bulunması, üretilmesi, hastaya ulaştırılması, oluşabilecek bir yan etkinin tespit edilmesi ve ilaçların çevreye zarar vermeden imha edilmesi konularının tamamı eczacıları ilgilendiriyor. Bizler de yoğun olarak eczanelerimizde kendi stoklarımızda da miadı geçen ilaçlarla karşılaştığımız için bunları zaman zaman kendi meslektaşlarımızla yaptığımız bir çalışmayla imha ediyorduk. Bu çalışmayı yaklaşık iki senede bir düzenli olarak gerçekleştiriyoruz. Ancak bu çalışmayla sadece eczanelerimizdeki ilaçların kontrollü imhasını sağlayabiliyorduk. Bakanlığımızın akılcı ilaç kampanyası bu çalışmayı kapsamlı hale getirdi diyebiliriz. Gelişmiş ülkelere baktığımızda bir materyali ki, bu ne olursa olsun, imha etmek onu üreten firmaya aittir. Örneğin, bir su firması o suyu içine koyduğu plastiğin imhasından da sorumludur. Olması gereken de budur. Biz de bu bilinci oluşturmak adına yola çıktık. Biliyoruz ki bu atık ilaçlar evlerde de var ve bir şekilde olmak zorunda. Her kalan ilaç aslında israf değil. Çünkü bizler birer makine değiliz, ilaca vücudumuzun verdiği tepki değişebilir. İlaç tedavisini kesmek ve ya ilacı değiştirmek gerekebilir. Tüm ilaçların tamamen bitirilmesi söz konusu olmayabiliyor. Yani evlerde biriken ilaçlar kaçınılmaz bir şekilde karşımıza çıkabiliyor. Burada da amacımız o kalan ilacı ne yapmamız gerektiği konusunda bir farkındalık oluşturabilmek.

BURCU DÜZGÜN: Bu çalışma ne kadar sürecek ve atık ilaçların evlerden toplanması daha önce de söz konusu oldu mu, yoksa bu bir ilk mi?

YUSUF KÖKSAL: Evet daha önce Samsun Eczacı Odası kendi içerisinde bu çalışmayı yapıyordu. Ancak, böyle bir çalışma tüm Samsun'a yönelik ilk kez yapılıyor. Bildiğimiz kadarıyla da ülkemizde sadece bir yerde yapıldı diye hatırlıyorum. Samsun için ilklerden biriyiz. Çalışma kapsamında ilaçların toplanması ve imhası da yönetmelikte belli. Biz de Samsun Eczacı Odası ile birlikte ilaç toplama kutuları hazırladık. Ve bu kutuları Samsun'daki bütün aile sağlığı merkezlerine, eczanelere yerleştirdik. Duyurularını da yaptık. Biz bunu bir ayla sınırlandırdık. Önümüzü görmek istedik. Bu bir pilot çalışma gibi düşünülebilir. Süreyi de 1 Mayıs-31 Mayıs olarak belirledik. Bu süre içerisinde eczane ve aile sağlığı merkezlerimizde bulunan kutularda atık ilaçlar toplanıyor. Vatandaşlarımız evlerinde bulunan atık ilaçları getirip bu kutulara atabilirler. Onlar ilaçları kutulara attıktan sonra da bizim için ikinci süreç başlayacak ilaçların taşınması ve uygun şartlarda imhası. İlaçların taşınması konusunda paydaşlarımızdan da biri olan Samsun Büyükşehir Belediyesi bize yardımcı olacak ve bakanlıklar tarafından imha yetkisi olan merkezlerde imha gerçekleştirilecek. Bu ilaçlar yakılacak ve oradan çıkan enerji de elektrik enerjisine dönüştürülecek. Yani her şey doğaya ve kanunlara uygun gerçekleştiriliyor.

BURCU DÜZGÜN: Çalışma bir ay ile sınırlı mı kalacak?

YUSUF KÖKSAL: Tabii biz bu çalışmanın devam etmesini de istiyoruz. Bu çalışmanın çıktılarını bakanlığımızla ve gerekli kurumlarla, proje paydaşlarımızla paylaşacağız. Şunu da biliyoruz ki, ilgili kurumların da atık ilaçların toplanması noktasında çalışmaları var. Hatta bununla ilgili mevzuatta çok yakında çıkacaktır. Bundan sonra da artık vatandaşımız evde kalan ilaçları ya da miadı geçmiş ilaçları nereye atacağını bilecek. Bununla ilgili bir prosedür de çok yakında hayata geçecektir. Bu iş burada kalmamalı, muhakkak devamlılığı olmalı. Biz de bu konuda elimizden geleni yapıyoruz.

BURCU DÜZGÜN: İlaç israfının önüne nasıl geçilir? Örneğin, ilacın kutu ile değil de tek tek satılması israfı önler mi?

ONUR FERHAT KARACAN: Bu aslında devletlerin yönettiği politikayla ilgili bir durum. Sektörün nasıl şekillendiği ile ilgili bir konu. Örneğin, ABD'de uygulanan bir sistem var, İlaçlar büyük kutulara koyuluyor ve tane tane satılıyor. Ancak, bunun uygulanması için ambalaj yönetmeliğinin ve ilaç ile ilgili yasaların ve genelgelerin değişmesi gerekiyor. Bu durumda ilaçlar haftalık bir şekilde alınacak. Bunun iyi yanları da var, kötü yanları da. Artılar eksiler masaya yatırılıp düşünülmeli. Doktor kişiye 14 gün kullanacağı ilacı yazıyor ancak o ilaç 20'li kutularda satılıyor. Bu da kaçınılmaz şekilde atık ilacı ortaya çıkartıyor. Şuruplar için de özel bir durum var. Bir şurup ağzı açıldıktan sonra bir hafta 10 gün içinde tüketilmiyorsa artık o şuruba mikroorganizma girmiştir, kullanılması faydadan ziyade zarar sağlayabilir. O şurubun mutlaka imha edilmesi gerekir.

BURCU DÜZGÜN: Atık duruma gelen ilaçların çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlar nelerdir?

ONUR FERHAT KARACAN: Öncelikle çevre kısmında şunu söylemeliyim, örneğin iki buçuk liralık bir ilacın imhası için yirmi beş lira harcanıyor. Sağlıktan bahsediyoruz ama işin ekonomik boyutu da ortada. Atık ilaç çöpe atılıyor veya lavaboya dökülüyor. Bu şekilde doğa zarar görüyor. İnsan sağlığı konusuna geldiğimizde de, örneğin yoğun bel ağrısı yaşayan bir kişi o ilacı başka birine tavsiye ediyor ve belki de onda bu ilacın geri dönüşü olmayan zararları görülebiliyor. Her zaman söylüyoruz, ilaçlar kesinlikle hekim kontrolünde kullanılmalı.

BURCU DÜZGÜN: İlaçların özellikle de antibiyotiklerin direnç oluşturması konusu var bir de. Bu çalışmaya antibiyotikler de dahil değil mi?

YUSUF KÖKSAL: Tabii ki antibiyotikler de toplanıyor. Aslında bu çalışmanın en önemli boyutlarından biri antibiyotik dirençleri ile ilgili boyutu. İnsan vücudunda hastalık yapan mikroorganizmaların hepsi doğada bulunuyor. Biz de özelikle bu antibiyotikleri doğaya atarak bu mikroorganizmaların küçük dozda ama devamlı antibiyotiklere maruz kalmalarını sağlıyoruz. Ve bu da bizim vücudumuzda hastalık yapan mikroorganizmaların direnç kazanmasına neden oluyor. Bunun en kötü sonucu da şu aynı mikroorganizmayı biz de bir şekilde vücudumuza aldığımız zaman artık kullandığımız antibiyotikler etki etmemeye başlıyor. Biz bu duruma antibiyotik direnci diyoruz. Çok tehlikeli bir döngü oluştu. Tüm dünyada şu anda yeni jenerasyon antibiyotikler bulunmuyor. Kullandığımız antibiyotikler son jenerasyon. Bazı hastalıkları tedavi edemeyecek duruma da gelebiliriz. Doğa için risk olduğu gibi bu ilaçlar aslında evlerde de birer risk. Hepimizin evlerinde ilaçlar var. Bu ilaçların bilinçsiz kullanımı ya da bir çocuğun eline geçmesi çok kötü sonuçlar doğura bilir. Komşunun ilacı komşuya iyi gelir mantığının artık yok olmasını istiyoruz.

BURCU DÜZGÜN: Bu çalışma mayıs ayının ilk gününden itibaren başladı. Dolayısıyla belli bir süre de geride kaldı Onur Bey sizin eczanenizde de atık ilaç toplama kutusu var. Bu kapsamda neler gözlemlediniz. Bir bilinç oluşmuş durumda mı?

ONUR FERHAT KARACAN: İnsanlar bu kutulara atmak için evinde bulunan her türlü ilacı getirebilir. Eczacısı ayıklamayı yapacaktır. Bu bilincin oluşmasında kilit nokta aslında şudur: Tedavinin ardından kullanmadığınız ilaç atık ilaçtır. Onun imhası gerekir. Tabi bu kronik hastalıklar için hariç o durumda da bazen ilaç değiştirimi ya da doz değişimi oluyor. Onun da hekim kontrolünde olması şart. Eczanede gözlemlerime gelince vatandaşlar zaman zaman evlerinde bulunan ilaçların hepsini getirmeyebiliyorlar. Bazı vatandaşlar ilaçların kutularını kaybetmiş oluyor ve tarihlerini bulamıyorlar. Bunun ayrımını biz yapıyoruz. Onlar yeter ki ilaçları getirsinler. Herkes evindeki ilaçları toplasın ya aile sağlığı merkezi ya da eczanesine götürsün. Bu bilincin başlamasını istiyoruz. Bunlar ilk adımlar.

BURCU DÜZGÜN: Çalışmada paydaşlarınız da var? Onlardan bahsedecek olursak…

YUSUF KÖKSAL: Paydaşlarımız bu çalışmayı destekliyorlar. Onlara da teşekkür ederiz. Samsun İl Sağlık Müdürlüğü, Samsun Halk Sağlığı Müdürlüğü, 6. Bölge Samsun Eczacı Odası, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bu çalışmanın paydaşları. Paydaşlarımızda da atık ilaç toplama kutularımız var. Konunun başında da Samsun Valiliği var. Bizler bu projeyi Samsun Valimize ilettiğimizde kendisi de büyük bir heyecan ile destek verdi. Başlamamızın talimatını verdi ve proje başlamış oldu.

BURCU DÜZGÜN: Samsun'da evlerde çok fazla atık ilaç var mı ya da bu miktar ile ilgili bir tespit yapmamız mümkün mü?

YUSUF KÖKSAL: Biz ara sıra hastanelerden taburcu olan hastalarımızı ziyaret ediyoruz. Tabii bu bir anket çalışması değil. Ama bu ziyaretlerde hastane hizmetlerini de soruyoruz. Bu kampanya başladıktan sonra da eviniz de ecza dolabı var mı diye sormaya başladık. Ve yok diyen olmadı bütün evlerde ecza dolabı var. Sonrasında da ilaçlara bakıyoruz ve bizi şaşırtan sonuçlar da çıkıyor öyle ki bazı evlerde onlarca milyarlık ilaç çıkıyor. Gördüğümüz zaman şoke oluyoruz. Poşetlerce ilaç var insanlar birkaç sene önce kullandığı ilacı bile saklıyor. Hatta bazen neye iyi geldiğini dahi bilmeden sakladıkları oluyor.

BURCU DÜZGÜN: Kutulara atılacak ilaçlar ile ilgili bir ayrım var mı, tüm ilaçlar bu kutulara atılabilir mi?

ONUR FERHAT KARACAN: Hiçbir ayrım yok. Eczaneden aldığınız tüm ilaçları türü ne olursa olsun (enjeksiyon, sprey, şurup…) bu kutulara atılabilir.

BURCU DÜZGÜN: İlaçların saklanması konusunda neler söyleyeceksiniz? Örneğin bir ağrı kesici nasıl saklanmalı?

ONUR FERHAT KARACAN: Evlerde kutular var ya da buzdolabının kapağında ilaçlar saklanıyor. Bir kere her ilaç buzdolabına koyulmamalı. Evde bir ecza dolabı olması güzel ancak onun yönetiminin de iyi olması gerekir. İlaçlar ısıya maruz kalmamalı. İnsanlar birkaç ayda bir dolabı kontrol etmeli. Ayıklamaları kendi kendilerine de yapmalılar.

BURCU DÜZGÜN: Akılcı ilaç kampanyasının diğer alt başlıkları arasında neler var?

YUSUF KÖKSAL: Bununla ilgili Sağlık Bakanlığımızın kurduğu reçete bilgi sistemi var. Türkiye'de yazılan bütün ilaçlar bu sisteme giriyor. Hangi ilaç kime yazıldı, kaç ilaç yazıldı kontrol edilebiliyor. Etkileşimler de söz konusu bunun kontrolü de sağlanıyor. Samsun'da bir eğitim de başlattık Türkiye ve Samsun'un ilaç konusunda ki bir analizi bu eğitimlerle sağlandı. Bu eğitimler sayesinde neredeyse Samsun'daki bütün hekimlerimize de ulaştık.

BURCU DÜZGÜN: Teşekkür ederiz.

Röportaj: Burcu DÜZGÜN

Fotoğraf: Çılga GÜREL