Şantiye alanları, sürekli değişen yapısıyla dinamik ve yüksek riskli çalışma ortamlarıdır. Ağır ekipmanlar, yüksekten çalışma, elektrik bağlantıları, zemin düzensizlikleri ve eş zamanlı farklı disiplinlerde çalışan ekipler, bu ortamları karmaşık hâle getirir. Bu nedenle şantiyelerde iş sağlığı ve güvenliği, planlama kadar uygulama disiplini de gerektirir.
Ancak bu tür ortamlarda alınan önlemler genellikle "temel risklere" odaklanır. Oysa birçok iş kazası, ilk bakışta fark edilmeyen ama ciddi sonuçlar doğuran “ikincil detayların” göz ardı edilmesinden kaynaklanır. Bu yazıda, şantiyelerde en sık unutulan veya hafife alınan 5 kritik güvenlik unsurunu inceliyoruz.
1. Geçici Elektrik Hatlarında Yalıtım Zafiyetleri
Şantiyelerde elektrik altyapısı genellikle geçici çözümlerle kurulur. Uzatma kabloları, seyyar panolar, açıkta bırakılan prizler, topraklama yapılmadan kullanılan ekipmanlar ciddi risk oluşturur. Özellikle nemli zeminlerde ya da açık alanda çalışırken elektrik kaçağı, hem çalışanlar hem de ekipmanlar için hayati tehlike yaratır.
Bu tür ortamlarda yalnızca doğru yalıtım değil, çalışanların da uygun koruyucu ekipmanlarla çalışması gerekir. Özellikle enerjiyle doğrudan temas riski olan pozisyonlarda görev yapanlar için, yüksek yalıtım sağlayan sertifikalı bir elektrikçi eldiveni kullanımı kritik öneme sahiptir.
2. Merdiven ve İskele Sistemlerinde Stabilite Eksiklikleri
Geçici yapıların en çok kullanıldığı yerlerden biri iskele ve merdiven sistemleridir. Ancak bu yapılar çoğu zaman sabitlenmeden, gerekli denge kontrolleri yapılmadan kurulmakta ve kullanılmaktadır. En küçük dengesizlik bile, yüksekte çalışan bir personel için düşme riskini katbekat artırır.
Ayrıca iskelelerin kapasite limitleri, koruma barikatları ve iniş/çıkış noktaları göz ardı edilmemelidir. Her kurulum öncesi kontrol listesi oluşturulmalı ve sadece yetkin kişiler tarafından kurulum gerçekleştirilmelidir.
3. Yetersiz Aydınlatma ve Görsel Uyarı Eksikliği
Özellikle kış aylarında ya da vardiyalı çalışılan projelerde, aydınlatma hayati önem taşır. Ancak birçok şantiyede geçici aydınlatma sistemleri yalnızca "göz görebilecek kadar" seviyede kurulur. Oysa detaylı işçilik, yük taşıma, ekipman kullanımı gibi işler için homojen ve yüksek lümenli aydınlatma gereklidir.
Ayrıca aydınlatma kadar, reflektörlü işaretlemeler, uyarı levhaları ve yönlendirme çizgileri de güvenliği doğrudan etkiler. Görsel yönlendirme eksikliği, hem yeni çalışanlar hem de saha dışı ziyaretçiler için ciddi risk oluşturur.
4. Yük Kaldırma ve Taşıma Alanlarında Plansızlık
Vinçle kaldırılan ağır yükler, forklift trafiği, elle taşınan büyük parçalar... Şantiye alanlarında yük taşıma faaliyetleri, en sık gerçekleşen ve en tehlikeli operasyonlardandır. Ne yazık ki bu süreçler çoğu zaman plansız yürütülür. Kaldırılacak yükün ağırlığı, yükün sabitlenme şekli, alan boşluğu ve taşıma rotası önceden değerlendirilmeden işleme geçilir.
Ayrıca vinç operatörleriyle saha personeli arasında yeterli görsel ve işitsel iletişim kurulmaması, ciddi ezilme ve çarpma riskleri doğurur. Bu noktada işaretçi personelin varlığı, sesli–ışıklı uyarı sistemleri ve güvenlik çemberlerinin belirginleştirilmesi hayati önem taşır.
5. Geçici Zemin Kaplamalarının İhmal Edilmesi
Şantiyelerde geçici çözümler yalnızca altyapı sistemlerinde değil, zemin düzenlemelerinde de sıklıkla görülür. Gevşek tahta plakalar, ızgaralar, çamurlu alanlara serilen muşambalar ya da dengesiz palet geçişleri, kayma ve düşme vakalarının başlıca nedenlerindendir.
Özellikle yağışlı havalarda veya hafif eğimli zeminlerde bu risk katlanarak artar. Sık sık yer değiştirilen malzeme yığınları da dar geçişlerde ani dengesizliklere neden olabilir. Zeminlerin düzenli kontrol edilmesi, geçici kaplamaların sabitlenmesi ve kaymaz yüzey kullanımı, bu riskin önemli ölçüde azalmasını sağlar.
Bonus Detay: Psikolojik Dikkat Dağınıklığı
Fiziksel önlemler kadar çalışanların zihinsel durumu da güvenliği etkiler. Aşırı yorgunluk, stres, vardiya baskısı, iletişim kopukluğu gibi faktörler; bireyin dikkatini dağıtarak hata yapma olasılığını artırır. Özellikle monoton işlerde çalışan kişiler, zamanla güvenlik prosedürlerini rutin hâline getirip göz ardı etmeye başlayabilir.
Bu nedenle mola sistemleri, görev rotasyonları, dinlenme alanlarının kalitesi ve yönetici–çalışan iletişimi; şantiyede güvenliğin görünmeyen ama güçlü destekleyicileridir.
Örnek Saha Uygulaması: İstanbul’da Yüksek Katlı Konut Projesi
Bir inşaat firması, 38 katlı konut projesinin kaba inşaat sürecinde sık yaşanan minör iş kazaları nedeniyle kapsamlı bir saha değerlendirmesi yaptı. Elektrik kabloları yerden yukarı alındı, geçici prizler izole kutularla donatıldı. Yükleme alanları sabitlendi, vinç hareket güzergahı şeritlerle çevrelendi. Zemin geçişlerinde kaymaz paneller kullanıldı ve tüm işaretlemeler yenilendi.
Ayrıca vardiya öncesi 5 dakikalık mikro bilgilendirme uygulaması başlatıldı. Sadece 2 ay içinde kayma/düşme vakaları %60 azaldı, çalışanların “güvenli hissediyorum” geri bildirimi %72’den %91’e çıktı. Bu örnek, önemsiz görünen detayların bile sistematik ele alındığında ne kadar etkili sonuçlar doğurabileceğini gösterdi.
Detayları Atlamamak: Gerçek Güvenlik Kültürü Burada Başlar
Şantiyelerde göz ardı edilen küçük ayrıntılar, birer kaza zincirinin ilk halkası olabilir. Kalıcı bir güvenlik kültürü inşa etmek isteyen firmalar için yalnızca ana riskleri değil; detaylarda gizli tehlikeleri de fark etmek ve önlem almak zorunludur.
Güvenlik sadece baret takmak, tabela asmak, form doldurmak değildir. O güvenliği yaşatmak, sürekli sorgulamak ve her gün biraz daha iyileştirmek gerekir. Çünkü güvenli şantiyeler sadece mevzuatla değil; sahadaki farkındalıkla mümkün olur.