Güney Kore’nin başkenti Seul, her yıl sıra dışı bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor, Space-Out yarışması. Bu yarışma, katılımcılara yoğun ve rekabetçi şehir yaşamından kısa da olsa bir mola sunmayı amaçlıyor. İlginç olan kısmı ise kurallar: 90 dakika boyunca hiçbir şey yapmadan beklemek serbest; ne telefonla ilgilenmek, ne konuşmak, ne de uyumak izinli.
Yarışmayı hem bir performans sanatı hem de zihinsel bir deneyim olarak tanımlamak mümkün. Katılımcılar sessizce yoga matlarının üzerinde oturuyor ve tamamen kendi içlerine dönüyor. Bu sırada kalp atışları takip ediliyor; en dengeli kalp ritmine sahip olan kişi yarışmanın kazananı oluyor. Ayrıca izleyiciler de favorilerini oylayarak kazananın belirlenmesinde rol oynuyor.
Katılımcı Profili ve Rekabet
Her yıl binlerce kişinin başvurduğu yarışmaya bu yıl 4 binden fazla başvuru geldi. Bunlardan seçilen 117 kişi matlarının üzerine oturdu. Katılımcılar arasında ilkokul çağındaki çocuklardan 60’lı yaşlardaki yetişkinlere kadar geniş bir yelpaze bulunuyor. Bu da etkinliğin ne kadar kapsayıcı ve sıra dışı olduğunu gözler önüne seriyor.
Dikkat çeken isimlerden biri ise iki kez olimpiyat madalyası kazanmış sürat patencisi Kwak Yoon-gy. Yoon-gy bu yıl yarışmaya katıldı ve üçüncü olarak kürsüye çıktı. Bu durum, Space-Out yarışmasının sadece sıradan bir sessizlik etkinliği olmadığını, aynı zamanda ciddi bir zihinsel dayanıklılık sınavı olduğunu gösteriyor.
Seul’de Modern Hayata Molalar
Güney Kore gibi hızlı tempolu ve stresli şehirlerde bu tür etkinlikler, insanların kendilerini dinlemeleri ve zihinsel sağlıklarını korumaları açısından büyük önem taşıyor. Space-Out yarışması, modern hayatın koşuşturmacasına karşı bir duruş niteliği taşırken, aynı zamanda izleyenlere ve katılımcılara unutulmaz bir deneyim sunuyor.