12 Eylül 2010 darbesinden sonra...

Hızınızı alamayıp...

Adalet kurumlarını...

Yeniden...

Kendinize göre...

Güdümlü...

Bağımlı...

Biat etmiş...

Yandaş...

Bir yapıya sokmak için harekete geçer...

Yargı mensuplarını sokağa dökerseniz...

Zaten iki yıldır, bir soruşturmayı tamamlayamayıp...

Sorumluları yargı önüne çıkaramayan...

Hukuk sisteminiz 'guguk'a dönmüş olur!

***

Erklerin tek elde toplanması...

Birlikte hareket etmesi...

Sadece monarşi olan ülkelerde vardır...

Yasama, yürütme, yargı tek elde toplanırsa...

Ülke, Baas rejiminin hüküm sürdüğü...

Ve bugünlerde huzur yüzü görmeyen...

Irak ve Suriye'ye döner...

Ve bugünü kurtarmak...

78 milyonun ortak malından yasal olsa da ahlaki olmayan şekilde nasiplenmek için...

Hak etmedikleri koltuklara kendileri oturmak pahasına...

Yargının taraflaştırılmasına ses çıkarmayanlar...

Yarın...

Çocuklarının ve torunlarının...

Kan gölüne dönmüş bir ülkede...

Yurttaşlıktan, tebaa olmaya düşürülmüş...

Hakkını, hukukunu aramayan...

Allah'ın verdiği 'günah işleme' hürriyetinin bile elinden alındığı...

Her yöneticinin kendini 'Tanrı' yerine koyduğu...

Hakkının, hukukunun, özgürlüğünün olmadığı...

Bir yaşam tarzıyla karşı karşıya kalmasının...

Vebalini de üzerinde taşır!

***

Adalet bir gün herkese gerekir...

Dün, adaleti ele geçirip kumpas kuranların...

Nasıl ki bugün gerçek ve tarafsız bir adalete ihtiyacı var...

Yarın da...

Yargının arkasından dolaşıp...

Ülkeyi bir yere çekmeye çalışanların...

Aynı adalete ihtiyacı olur!

O nedenle...

Yargı, yani adalet...

Kimsenin babasının malı olamaz...

78 milyon insanın...

Ortak mülkiyeti ve namusudur...

Bugün bunun çiğnenmesine göz yumanlar...

Yarınlarını da kaybedecek olanlardır!