Tebessüm ruhun mevhibesidir. Tebessüm enerjisi en yüksek emojidir. Tebessümün hukukunu muhabbetle muhafaza etmek gerçek bir sorumluluk gereğidir. Latif, şirin ve müzeyyen varlık olarak beşere en yakışan görüntü mütebessim bir çehredir. Tebessümün refikliği elbette pek çok müspet neticeyi doğurur. Günümüzde onun ol(a)mayışı nedeniyle mahzunuz. Ancak mefkûresi olan insan varlığı için, bunun mahiyeti belki bir gün anlaşılır ümidiyle de mesuduz.

Tebessümün, tebessüm edecek ortamın hayat bulması, buna yönelik nağmeler yüreği koyultan şeyler. Keşke tebessüm toplumda yükselen bir değer halini alsa. Kibri süpürüp yok etse. Menfi ve zararlı şeyleri kalbine zerk edip onu zehirleyen düşünce için hacamat cari olsa. Zihni esir almış kistlerden arınılabilse. Duygular hep güzelliği ve iyiliği arzulayan adeta bir şantiye alanına dönüşse. Kültürel türbülans sona erse. Ahlaka iltica edenlerin sayısı toplumda kahir ekseriyeti oluştursa. İptal edilebilse toplumu ifsat edenlerin tüm imkanları...

Hukuk adeta duman altı vaziyette. Her manada tam teşekküllü yobazlar her tarafta. Menfaatini baki kılmayı gaye edinen ne çok "pişekar" varmış ülkede, meğerse. Düzenbaz kimliğini örtbas eden kripto müslümanlar, faşistler, aydınlar, sanatçılar vd. artık oyun kurucu koltuğuna sabit ikametini aldı... Aklen muhal olması gereken şeyler ne zaman adiyattan sayılır hale geldi? Hicap duygusu hangi aralıkta insanların semtini terketti? Tecessüs yerine ilme alakasızlık niçin bu kadar tercihe layık oldu? Birilerinin yüce gölgelerinde suçla iştigal etmede beis görmeyenler ne ara bu kadar çoğaldı? 

İrfan sahibi kişi odur ki tüm gelişmeleri münevver kişi edasıyla düşünür. Statüsünü sadece nefsi saadeti ve menfaati için belirlemez. "Tilki ininde ateist yoktur" özdeyişinin hilafına neticesi ne olacaksa olsun hakikatin yanında durur... Keşke hepimiz bu kemal seviyesine erişebilsek ve badehu gerçek mutluluğa nail olsak.

Günümüzde görmemeyi yeğ tutacağımız hususlar tebessümü çoktandır alıp götürdü bizden. En sonda çifte kavrulmuş hüzün kaldı bize?O halde duygu vaziyetimizi Yahya Kemal Beyatlı söylesin...

İstemem artık ışık, rayiha, renk alemini,

Koklamam yosma karanfille, güzel yasemini.

Beni bir lahza müsait bulamaz idlale,

Ne beyaz bakire zambak, ne ateşten lale.

Beklemem fecrini leylaklar açan nisanın,

Özlemem vaktini dağ dağ kızaran erguvanın.

Her sabah başka bahar olsa da ben uslandım,

Uğramam bahçelerin semtine gülden yandım.

Bahçelerden Uzak(Kendi Gök Kubbemiz)