Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, yumurta tembelliği ve sperm problemi olan hastalarda fizyolojik tüp bebek yönteminin başarı şansını arttığını ve bu konuda bilimsel çalışmalar olduğunu söyledi. Tüp bebek başarısını etkileyen iki faktör olduğunu ifade eden Çoksüer, 'Sağlıklı bir yumurta ve sağlıklı bir spermin olması gerekiyor. İleri yaşta ve yumurta ameliyatı geçiren kişilerde ya da beslenmeye bağlı olarak yumurta tembelliği ya da yumurta kalitesinin gitgide azaldığını görmekteyiz. Normal klasik tüp bebek yöntemini uyguladığımızda yumurta tembelliği olan kişilerde tüp bebek esnasında yumurtanın yani embriyonun kalitesinin düştüğünü görüyoruz ya da o yumurtanın dejenere olarak yumurtanın döllenme kapasitesini azalttığını görüyoruz. Buna istinaden fizyolojik tüp bebek yöntemi gündeme gelmiştir' diye konuştu.'Yeni yöntemde kimyasal madde kullanılmıyor'Klasik tüp bebek yönteminde sperm seçimi esnasında spermi daha iyi ayıklayabilmek ve sperm hareketini azaltmak için PVP denilen kimyasal bir madde kullanıldığını dile getiren Çoksüer, şunları kaydetti:'Bu yeni yöntemde ise PVP'siz yani kimyasal madde kullanmadan bunu yapıyoruz. Bu yöntem ile amaç hem spermin hem de yumurtanın PVP maddesine maruz kalmamasını sağlamak. Spermi zararlı etkilerden kurtarmak için artık PVP maddesi kullanmıyoruz. Böylece hem yumurtanın döllenme kapasitesi daha iyi artmış oluyor hem de embriyonun kalitesi artıyor ve buna bağlı olarak da tüp bebek başarı şansı ciddi anlamda artıyor. Embriyonun kalitesi arttıktan sonra tüp bebek başarısında da ciddi anlamda artış olabilir. İlerleyen zamanlarda artık kimyasal maddeler kullanılmadan fizyolojik tüp bebek yönteminin daha da yaygınlaşacağını düşünüyorum. Çünkü Avrupa'da artık birçok merkezde fizyolojik tüp bebek yöntemi uygulanıyor. Ülkemizde de artık yavaş yavaş daha yaygın hale geleceği kanaatindeyim. Biz de kendi kliniğimizde özellikle yumurta tembelliği olan hastalarda ya da sperm problemi olan hastalarda fizyolojik tüp bebek uygulamasını faaliyete soktuk. Sonuçlara baktığımızda olumlu sonuçlar görüyoruz.'