Bu hafta biraz Tv'lerdeki dizilere bir göz atalım diyorum, hani şu bizleri ekran başına kilitleyip çekirdek çitleyerek pürdikkat bir saniyesini bile kaçırmaktan korktuğumuz diziler...
Sosyal yaşantımıza pranga vuran ah bu diziler...
Bie sahnesini bile kaçırmadan izlediğimiz bu dizilerin yanında kaçırdıklarımızın farkında mıyız acaba..
Nasıl mı?
Şöyle düşünelim haklı mıyım, haksız mıyım siz karar verin...
Eee, artık ilkbaharın tüm güzelliği ile baş gösterdiği bu günlerde; eve kapanıp çekirdek çitleyerek dizi seyretmek mi, yoksa çoluk çocuk dışarı çıkıp doğada yürüyüşler yapıp, deniz kenarında oturup şakalaşıp, termosunuza doldurduğunuz çayı yudumlayıp simitlerinizi yerken, sevdikleriniz ve ailenizle birlikte daha güzel vakit geçirmek mi?..
Diyeceksiniz ki tabii ki sevdiklerimiz ve ailemizle vakit geçirmek güzel, ama diziler de çok güzel, dizi seyrederken de ailemizle birlikteyiz, diziyi seyrettikten sonra da çıkar gezer dolaşırız.
Tamam da bir dizinin kaçta başlayıp kaçta bittiğini düşünelim ve sonrasında bu güzel havaların zevkini nasıl kaçırdığımıza üzülelim... Hanginiz dizi seyrettikten sonra doğru yatağa doğru koşturmuyorsunuz, ertesi gün erkenden kalkıp işe gideceğinizi düşünerek...
Tv'lerdeki dizilerin yaşamımızdan ne kadar zaman çaldığının farkında bile değiliz, olamıyoruz da...
Bir dizi uğruna yarabbim en güzel vakitler kaçıyor...
Şimdi aklınızdan geçmiyor değil, biliyorum.. Sen hiç dizi seyretmiyor musun diye düşünüyorsunuz... Tabii ben de seyrediyorum fakat kendimi kaptıracak bir dizi uğruna ailemle vakit geçirmeyecek kadar değil, dizi yaşamımda olmayabilir ama ailem asla...
O kadar çok dizi var ki hangisini izlesem fikrimin ince gülü düşlerinden kurtularak biraz sosyalleşmeyi denemeliyiz diyorum Cevahir'ce....
Bir göz atalım şu dizilere neler söylüyor bize, ne dersiniz?..
"Kalbim Ege'de Kaldı" şimdi nerede bilemiyorum, "Adını Sen Koy" hatırlayamıyorum, "Beni affet"... "Aşk-ı Memnu" normal mi yani, "Zengin Kız Fakir Oğlan" para kimin umurunda diyerek, "Hangimiz Sevmedik" ömrümüzü verdik sevilmedik... "No: 309" gibi, "Sakarya Fırat" ayrı bölgelerin nehirleri olmasına rağmen, "Kara Sevda" ya tutulmuş gibi... "Evlat Kokusu" ile ilgisi yok, "Bu Şehir Arkandan Gelecek" niye kaçtın, "Yeni Gelin" diyecek... "Anne" olmak demek, "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" demek değildir, ayrı ayrı düşünmek gerek... "Arka Sokaklar" da "İstanbullu Gelin" tutturmuş "Aşk ve Mavi" derken, "Cesur ve Güzel" kalkmış "Payidaht Abdülhamid" e "Bodrum Masalı" anlatıyor... "Elif" hala, "Vatanım Sensin" derken, "Bir Çoban Yıldızı" gibi akıp geçiyor zaman... "Fazilet Hanım ve Kızları" hala gündemde "Adı efsane" oldu artık onların... Ayy dışarıdan "Çilek Kokusu" geliyor, "Söz" veriyorum bir daha, "Akasya Durağı" nda beklemek yok, "Lise Devriyesi" gibi dolaşarak bu güzel günlerin tadını çıkaralım...
Dizilerden uzak, gönlünüzce güzel günler olsun...