AK PARTİ HER COĞRAFYADAN VE HER ETNİSİTEDEN OY ALAN BİR Türkiye partisidir. Beğenseniz de beğenmeseniz de bu parti toplumda her iki kişiden biri ona oy vermiştir. Ve yine her iki kişiden biri de Tayyip Erdoğan'a oy vererek O'nu Devlet Başkanı seçmiştir.

Türkiye'de herkes parti kurabilir ama her parti Türkiye'nin partisi olamaz. Türkiye'nin partisi olmak demek, her coğrafyadan ve her etnisiteden oy almak demektir.

Bu anlamda AK PARTİ ''nin rakibi ve alternatifi yoktur.

Bu patinin şimdilik ciddi sıkıntıları oluşmuştur. Zira bu partinin sıkıntıları ister istemez ülke yönetimine de yansımaktadır. Şu anda bu yapının sarsıntısı ülkeyi de derinden etkilemektedir. 'Benden sonra tufan' diyemeyiz. Sağlıklı yapıya kavuşması için üzerimize düşen bir görev varsa hepimiz yapacağız.

İşte çabamızın amacı budur. İki ayağı da mezarda olan bir kişi olarak asla hiçbir şey beklemiyoruz. Biz yazar geçeriz. İşine gelen işine geldiği kadar alır.

Aslında yazacağımız maddeler iktidar olmak isteyen her partinin sahip olması gereken politik anlayış ve yöntemlerdir.

Geçen Cuma günkü yazımızda yenilenme şartlarından on tane başlık verdik. Şimdi izninizle onları tek tek açıklayalım:

1-Partili yöneticiler vatandaş odaklı olmalıdır: Parti yöneticisi, vatandaşın ihtiyaç ve beklentilerini tam olarak karşılama anlayışına sahip olmalıdır. Politikada rekabetin ana hedefi vatandaş (seçmen) dir. Burada seçmen ismi yalın olarak kullanılmıştır. Partiye ister oy versin, ister vermesin. Hakkını alamayan her vatandaşın yanında yer alınmalıdır. Çünkü iktidar, mazlum insanları partili partisiz olarak kategorize edemez, etmemelidir de. İşte vatandaş(seçmen) odaklılığı budur.

2-Parti yöneticisi katılımcı olmalıdır: Vatandaş(seçmen) memnuniyetini sağlamak için tüm partili yönetici ve taraftarlar fikir üretme, geliştirme, sorunları çözme ve karar almada kaliteli politikalar bazında fikir birliği içinde olmalıdırlar.

Katılımcılık hem verimliliği artırır hem de partililer arasındaki dayanışma ve kaynaşmayı sağlar.

Örneğin; Partinin il ve ilçe yada Gençlik başkanlarının tayinle belirlenip üyelerin katılımcılığını önlemek siyasi partilerde büyük bir enerji kaybına neden olur. Devlet memuru yada bürokratı tayin eder gibi partili yönetici tayin etmek, gelecek genç kuşakların politika yapma heyecanlarını söndürür, katılımı azaltır, heyecanı öldürür. Bir teşkilat, dinamizmini koruyabilmesi için yöneticisini seçebilmelidir.

İlgili maddeleri açıklama niyeti ile selam ve sevgiler… [email protected]