OMÜ'de rektörlük seçimleri yapıldı. Allah sonucunu OMÜ camiası, Samsun ve ülkemiz için hayırlı etsin.
Zamanında, aynı tabandan gelenlerin ortak bir noktada birleşmelerini ve birlikte seçime girmelerini tavsiye ettik… Nitekim Samsun'da birçok ileri gelen kişilerin de kendilerini ziyaret eden rektör adaylarına, birleşme tekliflerini yaptıklarını biliyoruz.
Adayların bir kısmı yakınlaşma ve birleşme yerine yıllardır birlikte namaz kıldığı, oruç tuttuğu, zulümlere birlikte göğüs gerdiği ve mücadele ettiği arkadaşlarını kirletmeye çalıştı.
Oysa hepsi ortak tabandan yükselerek belli yerlere gelmişlerdi.
Ortada ne ağabeylik ve ne de kardeşlik kalmıştı.
Demek ki ağabeyliğimizin ve kardeşliğimizin değeri yalnız bir rektörlüktü.
Şimdi ilk altı aday Ankara'ya gönderilecektir.
Hepsi Müslüman olmakla birlikte beşi aynı partiden ve aynı tabandan gelmektedir. Sağ kesime teke tek fark atan Şaban Hoca da bu memleketin çocuğu.
Son söz, Sayın Cumhurbaşkanımızındır.
Herkes kendisine referans bulsun fakat, birbirlerini kirletmesinler. Başkalarını kirli göstererek kendilerinin temizliğini savunmasınlar. İlim adamlarına yaraşan ve yakışan bir ciddiyet ve ağırlık sergilesinler. Samsunlular adaylarını böyle görmek istiyor.
Sıradan politikanın ve politikacının kirlettiğini biliyorduk. Akademik politikanın ise daha çok kirlettiğine tanık oluyoruz.
Kim dedi ki akademisyenlerden politikacı olmaz. Gördük, oluyor.
Üstad yıllar önce politika için, ' İnadın işi: Şeytan birisine yardım etse; "Melektir" der, rahmet okur; muhalifinde melek görse, "Libasını(elbisesini) değiştirmiş şeytandır." der, lanet eder.'(Mektubat – 474) demiştir. Hatta bunun için de, "Eûzü billahi mineşşeytani vessiyase" (siyasetten ve şeytandan Allah'a (c.c) sığınırım) diyerek siyaseti terk etmiştir.
Tekrar hayır dileklerimizle selam ve sevgiler…