Merhum Akif''in dili ile ifade edelim:

'Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzarım ! '
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin karı değil, paylaşalım:'

Çevremiz kan denizi.

Merhum Akif'in 'ÇANAKKALE' şiirini okuyorum. Sanki Çanakkale Savaşlarını değil de Ortadoğu petrol savaşlarını anlatıyor.

Anadolu ve Ortadoğu kan denizinden pay çıkarmaya çalışan insanımıza bakıyorum: İĞRENÇ.

Avrupa'ya bakıyorum: Hala eski tas, eski hamam.

Amerikan ve İsrail emperyalizminin 'tek dişi kalmış Avrupa canavarları' nehirlerini yönlendirdikleri kan okyanusunda boğamadıklarını 'göçmen' maskeli ölüm gemileriyle Akdeniz'in mavi sularında öldürüyorlar.

Dışta DAEŞ, PKK, PYD, AMERİKA, AVRUPA, SURİYE, IRAK VE İRAN;

İçte ise PKK, HDP, PYD ve DİĞER BAZI SİYASİ VE DİNİ gruplar…

Birinci Dünya ve İstiklal Savaşı hariç yüz yıldır bu kadar çok yönlü bir saldırı ile karşılaşmadık.

Kuzey Irak ve Suriye topraklarında başlayan satıh, Anadolumuzun her yanını kapsayacak şekilde genişliyor.

Sakarya Savaşı'na dönüyoruz: 'HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR, ORASI DA VATANDIR.'

Vatanın her karış toprağını fert fert ve adım adım savunmak durumundayız.

PKK'nın ne zaman ve nerede bomba patlatacağını bilemiyoruz.

O halde herkes bulunduğu ve üzerine bastığı toprağı bekleyecektir. Bizler asker bir milletiz. Bunun anlamı, gerektiğinde her bastığımız yerin nöbetçi askeri olabileceğimizdir.

Tarihte bunun sayısız ve daha büyük örneklerini yaşadık. Tarihi deneyimlerimiz yaşanmışlarımızdır.

Siyasilerimiz, aziz milletimizin karşı karşıya bulunduğu bu iç ve dış saldırıları iyi okuyabilmelidirler. İhanete yol açacak ve yanlış anlaşılmalara neden olacak söz ve eylemlerden kaçınmalıdırlar. Yoksa dünyada ve ahirette bunun hesabını veremezler. Bu dert, yalnız hükümetin yada muhalefetin değil, tüm milletimizin ortak derdidir. Birlikte ağlama, birlikte gülme zamanıdır.

Ve yine merhum Akif ile bitirelim::

'Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!

Bana vahdet gibi bir yar-ı müsaid lazım!
Artık ey yolcu bırak… Ben, yalınız ağlıyayım!' Selam ve sevgi ile…