Devlet Başkanı Hz. Ömer( r.a) ‘den Valilere…

n

n Hz. Ömer(ra.) ikinci Halife. Yani Peygamberimiz(sav)’in vefatından sonra ‘İslam Devlet Başkanlığı’na getirilen ikinci kişi.

n Adaleti ile tanınmış Hz. Ömer(ra.), tayin etmiş olduğu valilerden öncelikle;

n “Fakir halkın yiyemeyeceği gıdaları yemeyecekleri, fakir halkın giyemeyeceği elbiseleri giymeyecekleri, sırmalı,işlemeli eğer ve palanlarla teçhiz edilmiş hayvanlara binmeyecekleri, kapılarını Müslümanların yüzlerine kapamayacakları,, kendileriyle Müslümanlar arasında bir vasıta, bir perdedar bulundurmayacakları, her müracaat sahibinin şikayet ve dertlerini kendileri bizzat ve vasıtasız dinleyecekleri” ne dair yazılı söz(ahit) alırdı.

n Hz. Ömer(ra)’in, tayin etmiş olduğu valilerden gerek sözlü ve gerekse yazılı olarak şunları isterdi:

n “Sizi saltanat sürmek, tahakküm etmek ve insanları zorluğa sevketmek için tayin etmedim.”

n Kapılarınızı kimsenin yüzüne kapamayınız ki, kuvvetliler zayıfları ezmesinler. Kendinizi Müslümanlardan üstün görmeyiniz ki, kibriniz sebebiyle zulme uğramasınlar…”

n Mısır Valisi Amr İbn. As, Mısır’da bir camide kendisine özel kürsü yaptırması ve bunda da sakınca görmemesi üzerine Hz. Ömer(ra);

n “Demek bunun sakıncasını göremeyecek ve fark edemeyecek kadar sefahata düştün? Ben memurlarımı halktan üstün görmedim… Biz ümmetin hizmetkarlarıyız… Aramızda mesafe koyarsak onların dertlerinden haberdar olamayız. Hele Allah’ın evinde bu ayrılık hiç olmaz. Koca bir Mısır ülkesine böyle mi örnek olacaktın? Beni unuttun diyelim, haberlerini alacağımı ummadın diyelim. Allah her an baş ucunda, kalbinde ve fikrinde değil midir?.. Buna nasıl cesaret ettin?”diyerek onu uyarmış ve azarlamıştır.

n Hz.Ömer(ra), vali ve memurlarına sık sık gönderdiği genelgelerinde de şunlara vurgu yapardı:

n “…Allah’a en sevgili olan huy, yumuşak tabiatlı ,güler yüzlü ,insaflı ve merhametli olmaktır…Halk, idare adamlarının yanına kendi evine girer gibi girmelidir…”

n “Allah’ın hiç sevmediği şey, bilgisizlik ve duygusuzluktur.”

n “Bir idare adamının bilgisiz ve duygusuz olması, bütün bir cemiyeti sarsar ve milleti çöküntüye götürür.Yıkıntılar meydana getirir.”

n Günümüz yazar-çizerleri, sosyal bilimcileri, yöneticileri yazadursunlar. Bizler kaybettiklerimiz, ve insanlıkla birlikte günümüzde aradıklarımız bunlardır.

n Halkın yiyemediklerini yemeyecek, binemeyeceklerine binmeyecek, haksızlığa uğradığını sandığı bir vatandaşın vasıtasız başvurabileceği, kendisini halkın üzerinde görmeyecek , parasal, fiziksel ve siyasal yönden ezilenlerin sığınağı, bürokrasi canavarının korkulu rüyası bir vali ve yönetici…

n “Umut yalnız fakirin ekmeği” değil, Müslümanın iman noktasında vaz geçilmezi…

n Hayırlı cumalar dileğiyle selam ve sevgiler…