Ekim ayı, adından da anlaşılacağı gibi ekilecek ürünlerin toprak ile buluşturma ayıdır...

Bu randevunun iptali veya ötelenmesi teklif dahi edilemez..!
Zaten edilse de bir işe yaramaz.

Toprağın ve tohumun biyolojisi böyle; Toprak hububatı, hububat toprağı sarmak ister Ekim'de.

Çiftçinin en çok mazot kullanacağı dönemde mazota neredeyse her gün zam var.

Bundan haberi olmaz tahıl ve toprak ananın, kaldı ki onu hiç ilgilendirmez bu zamlar...

Onlar buluşamazlarsa eğer, onların da biyolojileri ve kimyaları, tıpkı insanoğlununki gibi bozulur, depresyona girerler..!

Özellikle içinde bulunduğumuz Ekim ayında...
- Mazota, bu hafta başında beklenen litresine 1,5 lira zam ile 3 günde 4,50 lira zam gelmiş olacak.

-Gübreye, tohuma da mutlaka zam yapılır.

- Çiftçi yine pahalıya ekecek, tüketici pahalıya yiyecek sizin anlayacağınız.

-Ne zaman?

Böyle yapıldığı sürece maalesef her zaman..!

Çarşamba akşamı, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Dr. Nureddin NEBATİ'nin ev sahipliğinde; Tarım ve Orman Bakanı Vahit KİRİŞCİ, Ticaret Bakanı Mehmet MUŞ, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim ŞENEL ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap KAVCIOĞLU'nun da katılımıyla; aldıkları önceki kararlardan sonra gelinen aşamayı değerlendirdiler...

Ayrıca, çiğ süt ve kırmızı et başta olmak üzere, gıda ve tarım ürünlerinin yurt içi ve yurt dışı arz ve fiyatlarına ilişkin son dönemdeki gelişmelerin analiz edildiği bilgisini paylaştılar.

Toplantı sonuç bildirgesi şöyle:
Sorunların kaynağını henüz bulamamış olsa gerek (saha çalışmalarını yetersiz görmüş de olabilirler) mevcut gıda izleme komitesinin kapsamını genişletme kararı aldıklarını duyurdular..!

Ee, ne diyelim Allah yar ve yardımcımız olsun...

"Ekersem besleyemem, toplayamam ve satamam" diyen çiftçinin sesini duyun artık!

Vitamini eksik toprak ve insanoğlu savaşamaz, silahları tam otomasyon olsa dahi onlara komut verecek parmağın ne meceali ne de dermanı olmaz...

Gökler, Ekim ayında tabiat ana için ağlar; peki bizim göz yaşımızı mazota çevirecek kimya ya da simyagerler var mı içimizde..?

Eskiler derler ya olur ekime olmazsa kasıma diye, toprakla oyun olmaz, hele onu ekip biçen elleri böyle darda korsanız insanoğlunu dijital teknoloji kurtaramaz, bilesiniz?