"Hayat çatlak bardaktaki suya benzer, içsen de tükenir, içmesen de?
Bu yüzden hayatdan tat almaya bak, çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da"

Bafra İlçemizin Kolay nahiyesinden üstad Neyzen Tevfik'in, hayatı mısralara sığdırmış efsane sözleri bunlar...

Kolay değil, tam 30 yıl...

Cumhuriyet kazanımlarımızdan olan seçme ve seçilme hakkı onda başka bir anlam kazandı...
İşte bu yüzden "ilelebet payidar kal cumhuriyet" diyor ve devam ediyoruz.

Siyasi menşei Kasımpaşa ve Beyoğlu sokaklarına ait olan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu semtlerin politika kulvarında akıttığı terin, onu dünya metropolü İstabul'un Büyükşehir Belediye başkanlığı koltuğuna, 1994'ün Mart ayında taşıdığına şahit olmuştuk...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildiği günden bugüne televizyonlardan izledik O'nu.
Sürekli o konuştu; etkili konuştu, yetki kendiliğinden gelmedi tabi, önce ekti sonra toplaması kolay oldu.

Görevden alındı, şiir okudu diye ceza aldı, tevkif edildi, cezaevine girdi.
Seçmeni ona sahip çıktı; partisine küstü, 'vefalım' dediği kafadar bir kaç kişiyle akşam sohbetinde parti kurdu, Başbakan oldu, Cumhurbaşkanı oldu, yetmez dedi.
Hedefinde Başkanlık sistemine geçiş vardı; O da oldu.

Yeni sistemde İkinci kez seçildi.
Dövizin 2 lira olduğu dönemde Başbakandı; 20 yılın üzerine ikinci kez girdiği Başkanlık seçiminde, yani güven oyunu aldığı dönemde ise dolar 20 liraydı.
Doğal afetlere vaktinde müdahale edilmemesine rağmen, ekonomik krizin tam ortasında yüzde 53'e yakın seçmeninden olur alarak, güven tazeleyebildi...

Parti kurucularına yol verdi; buna rağmen
ne istediyse seçmenleri tarafından geri çevrilmedi; hay hay buyur reis dendi...

İlköğretim okullarında Andımızın kaldırılmasına rağmen Türk milliyetçilerinin neredeyse tamamını yanına aldı(!)

Karşıtlarını safına çekmeyi çok arzuladı fakat karşıt seçmen inatla muhalifliğini sürdürdü...
"Biz O'na layık bir millet olamadık, ayrıca olmak da istemiyoruz..." cümlesi de kurulmadı değil hani...

Aralarında takdir edenlere de rastlamak mümkün...

Hayatınızı, fikir ve düşüncelerinizi, bakış açınızı değiştirmek gibi bir niyetim yok.
Ki, haddime de değil zaten!

"Başkanlık sistemine geçelim" dedi. Referandum ile hatırı sayılır miktarda 'evet' oyu alarak referandum da geçildi; gece gündüz meclisin çalışmasını sağladı...

Başkanlık sisteminin kendisine verdiği yetkilerle, başta Askeri ve bürokrasi cephesinde alışılmışın dışında yeniliklere imza attı, olmazları oldurdu anlayacağınız...

Şimdi!
Bundan sonrasında ne olacağı konuşulmaya başlandı...

Biyolojik yaşı, vücut ve beyin direnci 18'liklere taş çıkartır cinsten maşallah (!), en azından kendisi buna inanıyor ve bundan da taviz vermiyor!

Düşüncem o'durki, bu dönem siyasi kariyerine noktayı koyacak... Halkın âli menfaatini gözetecek, etrafındaki Âlileri herdaim bertaraf edecek birini, yani benzerini yine kendisi belirleyecek elbette...

Reis beyin bahçesindeki fidanlar ağaca döndü bu görülüyor...

Reis beyin aklını okumaya devam edeceğimden, en ufak bir açığını yakaladığımda buradan paylaşacağımdan emin olabilirsiniz...

Eşi Emine Erdoğan'ın çıkışları sizi yanıltmasın; evet bu dönem beklenmedik çıkışları olacaktır. Ama Başkanlık gibi bir durum söz konusu değil, en azından şimdilik!

Veda ve yeni kabine ilanı sonrası fotoğraf netleşecektir.

O anı iple çekiyorum ve eminim yakın gelecekte yaşanacakları siz de çok merak ediyorsunuz. İzleyelim bakalım neler olacak.