AK Parti İl Kadın Kolları Üyeleri, 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' dolayısıyla il binası önünde toplanarak basın açıklaması yaptılar. Ellerinde pankartlarla il binasına gelen AK Partili kadınlar, 'Şiddete Karşı Dur' sloganıyla kadına yönelik şiddete tepki gösterdiler.
AK Parti'li kadınlar adına açıklama yapan Mersin İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Melahat Bilmez, 'İnsanlığın büyük bir kesiminin çok yönlü şiddete maruz kaldığı bir çağın kadınlarıyız. Yaşamımızın her alanı hak ve adalet mücadelesi ile geçmektedir. İçinde bulunduğumuz çağın olumsuz özelliklerine inat kadınlar olarak dünyayı güzelleştirmeye yönelik çabalarımızın kaynağı da yine biz olacağız. Hayallerimizle yapabildiklerimiz arasında derin uçurumlar olmasına rağmen bizler yılgınlık nedir bilmiyoruz. Çünkü kadını Allah'ın emaneti olarak gören bir dinin mensuplarıyız. Bizi biz yapan değerlerin korunması ve güvence altına alınması ile insan hakları konusunda bir şeyler yapmış oluruz. Doğuştan farklı özelliklerle dünyaya gelmiş olmamıza rağmen eşit olduğumuz tek konunun insan haklarımız olduğunun farkına vardığımızda; başta şiddet olmak üzere pek çok problemimizi çözebiliriz. Hak ve adalet gibi özümüzde bulunan değerler toplum tarafından güvence altına alındığında, bizler şiddete karşı amacımıza ulaşmış olacağız' dedi.
'Kadına yönelik şiddet, cinsiyet ayrımcılığına dayalı bir insan hakları ihlalidir'
Kadına yönelik şiddetin, cinsiyet ayrımcılığına dayalı bir insan hakları ihlali olduğunu vurgulayan Bilmez, 'Kadına yönelik şiddet dünyada ve ülkemizde eğitim, ekonomik durum, yaş ve yaşadığı çevreye bakmaksızın tüm kadınların ve dolaylı olarak toplumun etkilendiği bir durumdur. Şiddet bir insan hakkı ihlali olması ile birlikte; bireyi, aileyi ve toplumu derinden etkileyen bir hastalıklı ruh halidir. Kadının maddi ve manevi her yönden zarar görmesine ve hayatını insani koşullarda devam ettirememesine neden olur. Toplumun geleceğini oluşturan kadınlar ne yazıktır ki, türlü olumsuzluklarla karşı karşıya gelmektedir. Kadına yönelik şiddet, cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma olasılığı bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına neden olan her türlü davranıştır. Bütün kurallara rağmen haksızlık, adam öldürme, şiddet ve terör geçmişten günümüze farklı düzeylerde devam etmektedir. En önemlisi, uygarlık geliştikçe 'şiddetin azalacağı' yolundaki görüşlerin aksine, şiddet farklı boyutlarda ve yoğunlukta bütün dünyada yaşanmaktadır. Kadına yönelik şiddet ile ilgili medyaya yansıyan haberlerin; konunun hassasiyeti sebebi ile kadınların yaşadıkları şiddeti ifade edemediğini biliyoruz' ifadelerini kullandı.
'Medeni toplumlarda şiddetin her hangi bir nedeni olmaz, olamaz'
'Medeni toplumlarda şiddetin her hangi bir nedeni olmaz, olamaz' diyen Bilmez, şöyle devam etti: 'Bizlerin vazifesi, adaletin bireyin inşasındaki rolümüzün de farkında olmaktır. Adalet bireyden başlayarak toplumun geneline yayılmasa; sonuçları itibari ile sadece şiddeti değil, her türlü hastalıklı tutumun yaygınlaşmasına neden olur. Kadın ve şiddetin birlikte anılması, artık farkındalık oluşturmaktan ziyade toplumun geleceği açısından olumsuz bir duruma neden olmaktadır.'
Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için toplumun her kesimine çeşitli sorumluluklar düştüğünü belirten Bilmez, sözlerini şöyle tamamladı: 'Başta aile olmak üzere; devlet kademeleri ve medyanın önemli görevleri bulunmaktadır. Bize düşen görev pek tabidir ki, bu mağduriyetleri ortadan kaldırmak olmalıdır. Ancak bununla beraber iyi örnekleri toplumda yaygınlaştırarak, kadının varlığına yaraşır temsil imkanını gözler önüne sermek asıl amacımız olmalıdır. İyi örneklerin toplumda yaygınlaşması ile beraber kötünün kendine yer bulamayacağı bir dünya düşüncesi ile yolumuza devam etmeliyiz. Kadın ve erkek arasında yaşanan şiddetin hiç bir biçimde hoş görülmediği bir toplum oluşturmak bizim elimizde.'