Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şube Başkanı Işık Özkefeli, son dönemde yaşanan İş Bankası hisseleri tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kefeli, "İş Bankası'ndaki hisselerin sadece mülkiyeti CHP'ye aittir. Hisselerin gelirinde hak sahibi değildir. Bankanın her yıl dağıttığı kardan gelen tutarın yarısını Türk Tarih Kurumu'na diğer yarısını da Türk Dil Kurumu'na vermekle görevlidir" ifadelerini kullandı.

CHP'YE MANEVİ GÖREV

Uzun yıllardır, siyaset kurumunun Atatürk'ün çizdiği rotadan kopup,başka yollara saptığını, bunun bedelini de milletin ödediğini söyleyen Özkefeli, "Hemen her gün bir yeni sorun, hemen her gün yeni bir algı operasyonuyla karşılaşmaktayız. Son örnek Cumhurbaşkanı'nın başlattığı İş Bankası tartışması. Miras, 'en genel anlamıyla, bir kişinin kendinden sonra gelenlere bıraktıkları' anlamına gelmektedir. Bu yönüyle özel bir hukuka sahiptir. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 5 Eylül 1938'de hazırladığı vasiyetnamesinde, İş Bankası'ndaki hisselerin sadece mülkiyeti CHP'ye aittir. Hisselerin gelirinde hak sahibi değildir. Bankanın her yıl dağıttığı kardan gelen tutarın yarısını Türk Tarih Kurumu'na diğer yarısını da Türk Dil Kurumu'na vermekle görevlidir. Büyük Önder, burada CHP'ye manevi bir görev yüklemiştir. Bir vasiyette bulunmuştur. Dünyada bütün toplumlarda vasiyetin bir değeri ve saygınlığı vardır. En ilkel toplumlarda bile vasiyet, son istek olarak yerine getirilir, dokunulmazdır, saygı duyulur. Büyük devrimcinin 5 Eylül 1938'de yazdığı vasiyetname; Anayasayla korunan özel mülkiyet ve miras bırakma hukuku kapsamındadır. Dokunulmazdır. Değerlidir. Saygındır" dedi.

MİLLET ZARAR GÖRECEK

Özkefeli, "Ana muhalefet partisiyle siyasi mücadele Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve kurtarıcımız, dünya tarihinin hürmetle andığı büyük Atatürk'ün mirasına saldırılarak yapılmamalıdır" diyerek, "Bu hiçbir siyasiye yakışmayacak kadar yanlış ve küçültücü bir durumdur. Atatürk, bu milletin ortak paydası, ortak değeridir. Unutanlara hatırlatırız. Kaldı ki Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizlerin temelinde bankacılık sektörüne yapılan siyasi müdahaleler yatmaktadır. Örneğin, 2001 krizinin bankacılık sektöründeki çöküşle ortaya çıktığı halen hatırlanmaktadır. Bu kez de, hiç kuşkusuz, iktidar mensupları 'bir taşla iki kuş vurma' amacını taşımaktadırlar. Atatürk'ün adını ve mirasını yok etmek ve İş Bankası'nı siyasal hedeflerine uygun hale getirmektir. Korkarız ki hatta eminiz ki böyle bir açık siyasi müdahalenin yinelenmesi, bankacılık sektöründe yeni bir krize neden olabilecek ve milletimiz bir kez daha zarar görecektir" ifadelerini kullandı.