n

n

n Müslümanlar şeref ve onur dilencisi midir?

n

n Hayır, fakat çoğu kez izzet, şeref ve onuru başka yerlerde aramaktadır.

n

n Bu durum Müslümanlar için psikolojik sorun gibi gözükse de aslında bir iman meselesi ve eğitim konusudur.

n

n Politikada, ticarette, bürokraside, kılıkta- kıyafette ,yemede –içmede İslamı yaşama gayretlerinin onayını başkalarında ararlarsa her alanda meşruiyetlerini de oralarda arayacaklardır demektir.

n

n Günümüzde Müslümanlar, Kur’an-ı Kerim’deki; “Müslümanlar, Müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı çetin ve onurlu olurlar” Ayet-i Kerimesi’nin mealinin tam tersini yaşamaktadır. Kur’an’ın “zillet” kabul ettiğini adeta “ izzet” kabul ediyorlar.

n

n Bazı Müslümanlar, çocuklarına ve eşlerine karşı şiddet uygulayan, dışarıda ise başkalarına karşı kuzu kesilen adam gibi hareket etmektedir.

n

n Öyle ki, imanlarına ve değerlerine saldıranlara ya da alenen günah işlemeyi alışkanlık haline getirenlere gösterdikleri ilgi ve merhameti aynı değerleri paylaştıkları Müslümanlara karşı göstermiyorlar. Konu ile ilgili Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerifleri tersinden okumakta, anlamakta ve uygulamaktadırlar.

n

n Aynı şekilde kılıkta- kıyafette, yemede içmede de benzer taklitlerle Müslüman kadın ve erkeklerin kişilik zaaflarıyla malul olduklarına tanık oluyoruz. Bu, eğitimin konusudur.

n

n Genç kızlarımız artık annelerinin kıyafetlerini giymekten utanıyor. Bazı siyasilerimizden mahalledeki gençlerimize kadar “ imaj” değişikliği adı altında olmadık şeyler oluyor.

n

n Meşruiyetimizin onayını, aynı değerleri paylaşmadığımız kişi ve kurumlardan bekliyoruz. Böylelikle de bu insanların değerlerini zımnen kabul ediyor ve onlara şirin gözükmeye çalışıyoruz. Kur’an-ı Kerim’in, “Onlar izzet ve şerefi onların ( münafıkların ve kafirlerin) yanında mı arıyorlar? Gerçekten şüphesiz izzet ve şeref Allah’ın yanındadır.” İfadesinin tersini yaşamış oluyoruz.

n

n Yanında iki adam görenler ya da iki alkış duyanlar Firavun gibi, “ben sizin en büyüğünüzüm” diyerek adeta tanrılaşıyor.

n

n Hayatını ve örgütünü İslamın aleyhine vakfetmiş din düşmanlarını Müslümanlaştırırken, Müslümanları kafirleştirmenin mantığını inşa ediyoruz.

n

n Nüfusunun % 99’u Müslüman olan ülkemizde ve dünyada bu sorunu birlikte yaşıyoruz.

n

n Adı “ barış” olan dinin mensupları olarak en büyük savaşı kendi aramızda yapıyoruz. Çünkü meşruiyet zeminlerimizi başka yerlerde arıyoruz. Kendi değerlerimizle bütünleşmede “kınayanın kınamasını” hesap etmeye ve ondan korkmaya devam ediyoruz.

n

n Bunun için de bu durumun aynı zamanda bir iman ve eğitim konusu olduğunu söylüyoruz!

n

n Selam ve sevgi ile…

n

n

n