n

n
n Bir insanın hayata hazırlanmasında en çok öğretmenlerin emeği ve hakkı vardır. Anne gibi, baba gibi öğretmenin emeği ve kendisi kutsaldır. İşte o emek, sevgidir, bilgidir, yaşamdır, alın teridir, fedakarlıktır, umuttur, yarındır, güneştir. Bu yüzden ülkesi ve öğrencisi için çok şeydir öğretmenler... O insanları unutmak olur mu? Şimdi öğrenci olmasak bile öğretmenlerimizi asla unutamayız. Bizimle gurur duyacak, bizimle övünecek, bizimle mutlu olacak öğretmenlerimizdir. Onları sadece 24 Kasım Öğretmenler Günü nde değil; her zaman, her yerde hatırlayalım. Bizim de öğretmenlerimiz olduğunu unutmayalım.
n
n
n
n Hangi mesleği yaparsak yapalım, o mesleği, o kariyeri bize sunan ve kazandıran öğretmenlerimizdir. Aldığımız eğitimin her kademesinde öğretmenlerimizin fedakarlıkları ve alın teri ve emeği vardır. O fedakarlık, o alın teri ve o emek hiçbir zaman unutulmamalıdır... Bir öğretmen düşünün; öğrencisi memur, öğrencisi işçi, doktor, hakim, vali, mühendis, ressam, milletvekili, başbakan olmuş, elbette eserini görmek onu mutlu edecektir. Bir mimarın, bir ressamın eseri ile gurur duyması gibi onlarla gurur duyacaktır. Bu onun en doğal hakkıdır. Öğretmenlerimiz bizimle gurur duyarken biz de onları unutabilir miyiz? Bazen vefasızlık yapmıyor değiliz. Vefasızlık da yapıyoruz. Bizleri yetiştiren öğretmenlerimizi hatırlamıyoruz. Eğer gerçek anlamda onları hatırlıyor olsaydık, öğretmenlerimiz gerçekten en çok korunan, en çok sahiplenilen meslek mensupları olurdu. Bugün daha iyi koşullarda, daha iyi ortamlarda yaşamalarına olanak tanınırdı. Bunu onlara bu ülkeyi yöneten olduğumuzda çok görüyoruz. Halbuki bizi etkili ve yetkili makamlara en iyi şekilde hazırlayıp gönderen öğretmenlerimizdir. Ama biz ne yapıyoruz? Öğretmenlerimizi unutmaya devam ediyoruz. Oysaki onları hatırlamak sadece 24 Kasım Öğretmenler Günü nde mesaj yayınlamak, bazı öğretmenleri yılın öğretmeni seçmekten ibaret değildir. Öğretmen aç mıdır, öğretmen tok mudur, öğretmen nasıl yaşar, öğretmen kendi ailesine ve kendisine toplumsal yaşamda neleri sunar, neleri sunamaz, nelere ulaşamaz? Bunları bilmek, bunları masaya yatırmak, bunlara çare bulmak öğretmenleri unutmamaktır. Öğretmeni eşinden ayırmak, öğretmeni çocuğundan ayırmak, öğretmeni başka mesleklere yönlendirmek, öğretmeni hatırlamak değildir. Öğrenci iken canım öğretmenim diye kucakladığımız öğretmenlerimizi, makam ve mevki sahibi olduğumuzda aynı sıcaklıkla kucaklamaya devam edersek, onları daha iyi anlarız. Onları hak aradığı için engelleyen, onları atanmak istedikleri için eleştiren olmak yerine gerçek anlamda sahiplenen olmalıyız. Çünkü onlar topluma şekil veren, yeni nesilleri yarına hazırlayan fedakar insanlardır.
n
n
n
n Şüphesiz bu ülkede yetkili ve etkili makamlara gelen bütün insanlar öğretmenlerin elinden geçti, onların emekleri ile yarına hazırlandı... Şimdi o makamlarda görev yaparken, kendilerini o makamlara hazırlayan o değerli insanların öğretmenler olduklarını hatırlamalıdır. Hatırlamadan maksat, sadece mesaj yayınlamak olmadığını da kimse unutmasın. Öğretmenler çalışırken de, emekli olunca da kendisine yakışacak koşullarda yaşatılmalıdır. Öğretmen hala pazarda sebze satıyorsa,öğretmen hala eğitim için gerekli malzemeleri yeterince alamıyorsa öğretmenlerimizi unutmadık, unutmuyoruz diyebilir miyiz?
n
n
n
n Bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü nü kutluyor ve ellerinden öpüyorum...
n
n
n