1960 ihtilalinde çocuktum...
12 Mart Muhtırasında
olup bitenleri anlıyordum...
Radyoda okunan Sıkıyönetim bildirilerini, aranan
anarşistleri hala anımsıyorum...
12 Eylül ise sanki dün gibi...
OMÜ Atatürkçü Düşünce Kulübünün açılışında
konuşan Osman Özbek Paşanın açıklamalarını
okuduğumda, şu sözler dikkatimi çekti:
Asker artık uyandı
Emekli Paşanın bu sözlerini, bu ülkenin ekonomisine, siyasetine, bilim, kültür ve sanatına
adlarını yazdırabilecek gençler dinliyor...
Sanki, siyaseti açmazlardan kurtaracak tüm kanallar tıkanmış gibi
çağrışımlarda bulunmanın kime yararı var?..
Bu ülkenin siyasetçileri yok mu?..
İktidar yanlış içindeyse,
ana muhalefet ve muhalefet partilerinin liderleri ve yönetim kadroları, söz konusu şikayetleri giderecek hamleleri gereği gibi niçin yapmaz?..
Neden umut olamazlar?..
CHP Lideri Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Sezer ve Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıtın hükümete yönelik eleştirileri karşısında, sorunun demokrasi içinde çözümünün gerektiğini ifade etmişti...
Baykal, bu sözleriyle, askeri yönetim özlemi içinde olanlara
adeta bir gönderme yapmış, Adresi şaşırmayın demeye getirmişti...
Cumhuriyetin temel niteliklerini koruma ve kollama görevini sadece askere ihale etmek,
işin kolaycı yanıdır...
Varlıklarını Cumhuriyete borçlu olanların sesleri, neden yeterince çıkmamaktadır?..
TSK, Türk Milletinin gözbebeğidir...
İçeriden ve dışarıdan TSKyı yıpratmaya kalkışanlar
olmuştur...
Ancak, hepsi de anında gereken yanıtı almışlardır...
Bu yanıtlar, siyaset gibi gösterilmeye çalışılsa da,
İngiltere Genelkurmay Başkanı, kendi hükümetini eleştirirken,
bizdeki gibi algılama gösterilmemiştir...
Yani, demokrasinin beşiklerinde de asker gerektiğinde konuşuyor...
Özbek Paşanın ülke sevgisi, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılığını tartışacak değilim, zaten şüphe de duymuyorum...
İtirazım, seçilen sözcüklere...
Asker artık uyandı yanlış
anlaşılmalara neden olabilir...
Kaldı ki, asker hiçbir zaman uyumamıştır...