Laiklik, milletimizin en çok tartıştığı ve uygulamalarda adamına göre en çok farklılık arz eden kavramlardan birisidir.

Laiklik her şeyden önce kültürümüzün ürettiği kavramlardan değildir. Bu kavram 1931 tarihinde CHP programına girdikten sonra seçim meydanlarında telaffuz edilmeye başlanmıştır.

Laiklik kavramının ortaya çıktığı yer, özelde Hristiyan Fransa genelde ise yine Hristiyan Avrupa'dır.

Müslüman toplum olarak bu kavram üzerinde anlaşamazsak aramızda ortak payda sağlama imkanımız olmaz. Çünkü bu kavram doğrudan din ile ilgilidir. Bu konuda insanların ahretleri söz konusudur.

Laiklik adına Türkiye'de Türkçe ezan ve Kur'an okutulmuş, Kur'an , alfabesi ile yasaklanıp dini kitaplar toplatılmış, Peygamberimizin(sav) adı gazetelerde yasaklanmıştır. Camilerin satılması, kapatılması ve kadınların başörtüsünün yasaklanması da laiklik adına yapılmıştır.

Bu nedenledir ki, laiklik kavramının ortak tanımı yapılmadıkça toplumumuzda asla barış gelmez, tartışmalar ve kavgalar devam eder.

' Laiklik nedir?' sorusunun cevabını merhum Ali Fuad Başgil şöyle cevaplandırıyor:

'Laik' kelimesinden ve bunun lügattaki(sözlükteki) manasından başlayalım…

(Laic=laique) Latince(laicus) aslından alınmış Fransızca bir kelimedir. Ve lügat manasıyle, ruhani olmayan kimse, dini olmayan şey,fikir, müessese, sistem, prensip demektir…Laik, zahit veya papaz sıfatı almayan Hristiyanlara denir.

Kelimenin bu ilk ve asli manası genişletilerek, dini olmayan ve ruhani bir mahiyet taşımayan fikir, müessese, prensip, hukuk,ahlaka da layik denilmiştir. Şu halde laik hukuk deyince bundan dini olmayan, esaslarını dinden almayan hukuk; laik devlet deyince de dini akide(inanç) ve esaslara dayanmayan devlet anlamak lazım gelir.

Laik kelimesi hukuk ıstılahları arasına Fransız Büyük İhtilali ile girmiştir. İhtilalde Fransa Devleti ve hukuku kiliseden ayrılıp dinilikten çıkınca yeni doğan bu çocuğa bir ad vermek lazım gelmiş ve laik devlet, laik hukuk denilmiştir.

Bu kelime bize Meşrutiyet yıllarında girmiş ve o zaman 'ladini' diye tercüme olunmuştur.'(Din ve Laiklik,164).

Laiklik kavramı Türkiye'de çoğu kez dine baskı ve dinsizliği perdeleme aracı olarak kullanılmıştır. Geçmişte laiklik adına yapılmış yanlış uygulamalarının önüne geçebilmek için bu kavramı tanımlama zarureti vardır. Yeni Anayasa'da mutlaka bu yapılmalıdır. Tanıma devam umuduyla selam ve sevgi ile…