Osmanlı Devleti'ni bölenler ve parçalayanların, bugün yeniden sahnede olduklarına tanıklık yapıyoruz.

Batı dünyası görevini yapıyor.

Onların işi, çıkarlarına engel olanı ortadan kaldırmaktır.

Bunu yalnız Batı dünyası değil, herkes yapar.

Herkesin bir şeytanı vardır ve kendisini yoldan çıkarmaya çalışır.

Şeytanın görevi insanları Allah'ın yolundan saptırmaktır. Şeytanın varlığı, günah işlemeyi meşrulaştırmaz. Şeytan görevini yaparken Müslüman da kulluk görevini yerine getirecektir.

Yalnız şeytana küfrederek Müslüman olunamadığı gibi cennete de girilmez.

Yüz yıl önce Batılıların Türkiye'yi parçaladıkları gibi bugün de benzer yollarla fakat daha modern metotlarla parçalamaya çalışıyorlar.

Dün, Boğazlar Anlaşması, Londra Anlaşması, Sykes- Picot Anlaşması, St. Jean de Maurienne Anlaşması ve Filistin'i Yahudi vatanı yapan Balfour Deklarasyonu ile yapılmak istenenler bugün ikili, bölgesel ve uluslararası düzlemlerde imzalanan anlaşmalarla yapılmak istenmektedir.

Daha acımasız ve daha sinsice yapılmaktadır.

Müslümanları birbirlerine kırdırarak yapmaktadırlar.

Bunun için de dünyanın her tarafında kan akıtmaktadırlar.

Ülkelerin içini ve dışını Müslüman kanlarıyla adeta boyamakta ve kandan deniz meydana getirmektedirler.

Biz ferden ve ümmet olarak ne yapıyoruz, ne yapacağız?

Amerikan ve AB şeytanına küfrederek kurtulamayız.

Küfredelim yani lanetleyelim ama gereğini de yapalım.

Selam ve sevgi ile…