Çocukların gelişim dönemleri göz önünde bulundurularak, çocuktan yapmasını beklediğimiz, kendi bakımını ve varlığını başkalarına muhtaç olmadan sürdürebilmesini sağlayan kişisel bakıma öz bakım becerisi olarak tanımlıyoruz. Bu tanımın en önemli kısımlarından biri ''varlığını başkalarına muhtaç olmadan sürdürebilmesi'' cümlesidir. Her ebeveynin en büyük temennisinden biri çocuğunun hiç kimseye muhtaç olmadan, kendi ayaklarının üzerinde durmasıdır tabii bu ayaklara fırsat verilip çocuk ayaklarını hissederse… ''Ah, o çok küçük henüz yapamaz. Okula yetişmemiz lazım üstünü ben giydiririm. Tuvaletini yaptıktan sonra beni bekle sen temizleyemezsin…'' cümleleri ise çocukların ayaklarını ne yazık ki havada bırakmaktadır. Öz bakım becerilerini kazanmak çocukların, özgür olmasını sağlayan ve dolayısıyla daha çok sorumluluk ile karşılaşmasını sağlayan bir durumdur. Bu bağlamda öz bakım becerilerini kendisi yapması desteklenen çocukların çevresinden bağımsız, yeteri kadar kendine güvenen, sınırlılık ve sorumluluklarını bilen, ince-kaba motor gelişimleri, el-göz koordinasyon gelişimleri, zihinsel ve sosyal gelişimleri açısından gelişimleri açısından da çok önemlidir.

Çocukların öz bakımlarını kendileri yapmaları desteklenmediği sürece, çocuklar hayatları boyunca yaşam kaliteleri düşük olacaktır. Bu bağlamda yaş ilerledikçe çocuğun karşılaşacağı risklerde artacaktır. Bunlardan en önemlisi günlük hayat ile ilgili belirli bir yaşam düzeni ve doğal olarak belirli bir rutin olmadan sıkıntılı bir hayat sürecektir. Sosyal ortamında, iş eğitim hayatında, kişiler arası ilişkilerinde sıkıntılar meydana gelecektir. Bu süreç aynı zamanda ruhsal problemlere de neden olabilmektedir. Sağlık açısından her zaman risk altında bulunacaklardır. Çünkü hem temizliğine hem beslenmesine dikkat etmeyi öğrenmeyen ve bu süreci rutin hale getiremeyen çocuklar için yetişkinlik hayatında da büyük sağlık sorunları ortaya çıkacaktır. Öz bakımını gerçekleştiremeyen kişiler, öz benliği ile ilgili sorunlar yaşayacak ve kendini sorgulamaya başlayacaktır. Kendini değersiz, yetersiz, beceriksiz olarak görmeye başladığında mutsuz bir birey olacaktır. Bu sebeplerle çocukların kesinlikle öz bakım becerileri desteklenmelidir. Çocuklara öz bakım becerileri kazandırılırken öncelikle acele edilmemeli ve bu süreç zamana yayılmalıdır. Bu süreçte ebeveynlerin aşırı desteği çocuğun öğrenmesini engelleyecektir. Çocuk bu süreçte deneyecek, başarısız olacak, tekrarlayacak, çaba harcayacak ve sonunda başaracaktır. Ebeveyn çocuk ilişkisi bu süreçte çok önemlidir. Çocuğun başarısız olduğu denemelerde ebeveynler sabırla beklemelidir. Başarısızlıklarda yaşanan zorlamalar ya da sözel saldırı durumları çocuğun başarısızlık duygusunu içselleştirerek özgüvenini zedeleyebilmektedir. Önemli olan öz bakım beceri eğitimi verilirken model olmaktır. Anne-babasından dış fırçalama alışkanlığını görmeyen bir çocuğun ''dişini fırçala…'' uyarısını çok önemsemeyeceği aşikardır.

Hayat boyunca karşımıza çıkan zorluklarla yeterince mücadele edebilmemiz için öncelikle kendi kişisel dünyamızı düzenlememiz ve gerekli kontrolü sağlamamız gerekmektedir.