Bedensel ve ruhsal hazlarla elde etmeye çalışırız mutluluğu.
Çoğumuz için yaşamın özü, olmazsa olmazıdır sevinmek, sevindirmek…
Sınırsız istekleri olan yolculukta her sahiplenişle coşkuya dönüşen; derecesi, dozu, şekli farklı olsa da tadını biliyoruz bunların.
Şöyle bakıyorum da neler sevindiriyor bizi diye.
Beklentilerin karşılık bulması ve ulaşılan her türlü kazanç sevindirir seni.
Hayatın renklerini ve çizgilerinihenüz algıladığımız dönemdeki ilgiler...
Başımızınbir okşanması, bir küçük çikolatanın ambalajını açma telaşı...
Bayramlarda öpülen ellerin ellerimize tutuşturduğu bozuk paralar sevindirmiştir bizi.
Elinden tutulup parka götürülen çocuğun saf sevinci nasıl tarif edilir?
Emellerimize ulaştığımız anda nefsimize sinen kesif kokudur, sevinç…
Annelik ve babalık hallerinin türlü sevinçleri saymakla biter mi?
Eğitim sürecindeki çocuğumuzun elde ettiği ödüller, başarılar…
Tuttuğumuz takımın galibiyeti...
Günün ilk ışıklarını cömertçe akıtan sabah güneşi ya da lapa lapa yağan karın dinginliği.
Bazen yakınımızın aldığı ev, araba; çocuğunun evliliği...
Hava muhalefetinden dolayı okulların tatil edilişi…
Yoğun çalışılan haftanın son günü sevindirmez mi insanı?
Mutluluk ve sevinç birbiriyle sarmaş dolaş…
Gecenin ilerleyen saati biraz da çekinerek aramıştı genç kardeşim beni. Sözlerdeki canlılık ve pozitif duygu; sesine bu kadar yansıyabilirdi. Aldığı haberi paylaşmak istediğini söyledi. “Kusura bakma abi, rahatsız ediyorum! Bugün Tuba işe başlamış. Sevincimi paylaşmak istedim.”
Hasta kızımızın ablasının iş arayışına katkısı hakikaten büyüktü.
Sevinmesine vesile olduğu kişinin sevinciyle mutlu olmak, bu olsa gerek.
Sevindirirken sevinmek, başkalarının sevinçleriyle sevinebilmek...
Acıları ve sevinçleri paylaşmaktan bahsederiz ya hep…
Başkalarının kazançlarıyla sevinmenin yollarını bulabilmek...
İdeal olanı da o değil midir?
Sevinçleri bencilce değil,‘biz’li yaşayabilmeliyiz.
Kavgasız, sorunsuz bir dünya kurabilme elimizin altında, beynimizde, yüreğimizin içinde...
Sevgiyle ve sevinçle kurabileceğimiz bir ‘kendi dünyamız’ var…
O duyguyu yaşayabilen herkese helal olsun!