Bu yılki şiir bildirisini hatırladınız mı?
Hadi canım!..
Başka işin mi yok diyorsunuz?
Hele de seçimler yaklaşmışken!
Şiir bildirisi falan okuyamam mı diyorsunuz?
Yok, yok bence okumalısınız!
Birinci sınıf demokrasiye varmaya çalışırken tastamam anlamalısınız.
.
Pardon!
Anlamalıyız…
***
O halde 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirgesini hatırlayalım mı?
Afşar Timuçin’in bu bildirgesine Doğan Hızlan köşesinde ayrıntılı olarak yer vermişti.
Ne dersiniz?
Bir kısmını hatırlayalım mı?
Hatırlayalım:
“Şiirin ölüm kalım savaşı verdiği bir dünyada yaşıyoruz.
Gerici güçler gerçek bilimi, gerçek felsefeyi, gerçek sanatı boğma yolunda bütün çabalarını ortaya koyarken ince bilge kırılgan şiir; gökdelenlerin, siyasetlerin, çıkarların, markaların, adaletsizliklerin, tankların altında eziliyor. Bir kazanma hırsıyla dünyayı ele geçiren sermaye, herkese ileri teknoloji ürünleri pazarlarken; şiiri de bütün gerçek değerleri ile yok etmek istiyor. Parayı Tanrı sayan birdizgesini yaşama geçirmeye çalışıyor. Evrensel cahillik her gün biraz daha yaygınlaşıyor, kurumsallaşıyor, kökleşiyor, saldırganlaşıyor. Sermaye güçleri adım adım ilerlerken, kurulu düzen yardakçılarından alabildiğine destek alıyor.Bu yüzden şiire bugün daha çok gereksinim var.Kurtuluşun yalan yanlış tasarılarda, köksüz temelsiz düşlerde, ikiyüzlü ya da çokyüzlü ilişkilerde, basit ve bayağı siyasetlerde olmadığını, güçlünün eline bakmanın onursuzluk olduğunu bilenler, dünyanın ancak şiirle, şiiri yaratanlarla ve şiiri özümseyenlerle kurtulabileceğini de biliyor.
Şiir bize daha da insan olma yolunda neler yapmamız gerektiğinin öngörüsünü sağlıyor. Şiir bize kim olduğumuzu, insan için ne yapmamız gerektiğini, insana adanmanın nasıl bir şey olduğunu öğretiyor.
Şiir kimseyi öldürmüyor, kendi için bir şeyler elde etmek istemiyor, insanlığı üçe dörde beşe bölmeyi düşünmüyor, insana güzelin yüceliğini duyururken aç yatan çocuklar için daha doğru bir dünya kurmaya çalışıyor.
Şiir insan olmanın ve insana adanmanın bilincidir.
Şiir ışıktır. Umuttur. Savaştır. İnanıştır, arayıştır. Şiir ün değildir, unvan değildir, zenginlik değildir, bir köşeyi tutmak bir yeri ele geçirmek ve orada cahilliğin ve çıkarcılığın saltanatını kurmak değildir.
Kendilerini şiire adayanlar, yüce duyguların gerçek savaşçıları gelin hep birlikte dünyayı şiirle kurtaralım, çünkü bugünkü koşullarda şiirden başka hiçbir şey bize aydınlıkların yolunu açacak gibi görünmüyor.”
***
Evet bu yılki şiir bildirgesini hatırladınız değil mi?
Hadi canım.
Başka işimiz mi yok diyorsunuz?
Hele de seçimler yaklaşmışken!
Şiir bildirisi falan okuyamam mı diyorsunuz?
Yok bence tekrar okumalısınız.
Birinci sınıf demokrasiye varmaya çalışırken anlamalısınız.
.
Pardon!
Anlamalıyız…