Merhum Mehmet Akif , 'Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzarım! ' demişti.
Oldum olası İslam için kullanılan bazı yabancı kavramları okuduğumda üzülürüm.
Batılı yazarların İslamı ve Müslümanları kendi hesaplarına göre şablonlamalarını anlıyorum. Çünkü amaçları tahrif ve yozlaştırma ya da dışarıdan öyle anlamış olmalarıdır.
Hangi ideolojiye sahip olursa olsun içimizdekine ne oluyor ki Batılı yazarları taklit etmiş olsun. Bu, en azından kendi insanına ve değerlerine saygısızlık değil midir?
İslam. Yüce Allah tarafından Adem(as)'den Peygamberimiz(sav)'e kadar bütün peygamberlere gönderilmiş ilahi dinlerin ortak adıdır.
Müslüman da bu dinleri kabul edendir. Hem de aralarında hiçbir ayırım yapmadan kabul etmektir.
Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle Allah bizi 'MÜSLÜMAN OLARAK ADLANDIRDI.'
Biz her zaman ve her yerde Allah'ın bu adlandırmasıyla çağrılmak isteriz.
Bizleri eleştirenler de bu adla eleştirsinler.
Hiçbir Müslüman masum- günahsız değildir.
Asıl olan günahı yani hataları kabul edip küçük görmemektir.
Hiçbir devlet memuru, siyasetçi, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, müdür, genel müdür, tüccar, öğretmen, doktor, hakim, avukat vs. insanlar masum değillerdir.
Bu insanlar gerek Allah'a ve gerekse insan ve yaratılmışlara karşı günah/ suç işlemiş olabilir.
Günümüzde işlenmekte olan yanlışlar, bu kadar yaygın olmasa da peygamberlerin döneminde kendi ümmetlerine mensup Müslümanlarca da işlenmiştir.
Bütün bunların yanında herhangi bir siyasal partiyi İslamla özdeşleştirip partinin şahsında İslamı lekelemeye çalışmak doğru değildir.
Müslümanların yalnız bir İslam'ı vardır.
Müslümanların siyasal İslamı, devrimci İslamı, reformcu İslamı, politik İslamı, kültürel İslamı yoktur ve olamaz da.
Tarihin hiçbir döneminde de olmamıştır.
Bu isimlerin üreticileri Batılılar, yerlilerimiz de taşıyıcıları olmuşlardır.
Bu yanlışlardan kaçınmak gerekir diye düşünüyoruz.
Selam ve sevgi ile…