Ülke olarak kurlardaki müthiş yükselişe ve ABD'nin ülkemize yönelik yaptırımlarına kilitlenmiş durumdayız. Her kafadan bir ses çıkar misali herkes bir şeyler söylüyor/yazıyor. Kafalar karmakarışık durumda. Ne olacak, bu işin sonu nereye gidecek, ne yapacağız en çok sorulan sorular.

Ülkemiz ekonomisi ve gelişimine yönelik üreten ekonomi, rekabetçi, inovatif bir yapıyı, yapısal reformları birçok kez yazdığım için tekrar paylaşmayacağım. Ancak içinde bulunduğumuz süreç için bazı tespitlerimi sizle paylaşmak istiyorum.

Garip Bir Durumun Farkında mıyız?

2006 Yılında Amerikalı yazılım mimarı ve işadamı Jack Dorsey tarafından kurulmuş olan sosyal ağ ve microblog sitesi Twitter'dan dünya ekonomisine yön ve ayar veriliyor. Gelinen nokta asimetrik savaşlardan sonra 'Sosyal Ağ Üzerinden Savaşlar' galiba. Ülkemizin Orta Vadeli Programı açıklanırken eş zamanlı ABD Başkanının Türkiye'den ithal edilen Alüminyum ve Çelik ürünlerine ek ithalat vergi uygulanacağını açıklaması bu duruma en yerinde örnek.

ABD'li bir kuruluşa ait sosyal ağ sitesi üzerinden ABD'ye ait duygu ve düşüncelerimizin paylaşılması ise üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir durum. Yine ABD'li bir kuruluşa ait başka bir sosyal ağ sitesinde ülkemiz insanın tatil yaparken, yemek yerken, eğlenirken paylaşımları 'Biz acaba başka bir ülkede mi yaşıyoruz?' ikilemine düşmemize neden oluyor. Sosyal Ağ Siteleri tarafından yönlendirilen bir yapıya mı geldik te haberimiz yok?...

Çin'den Ses Yok

Sıkıntılar öncesi bizi ŞİÖ'ye (Şangay İşbirliği Örgütü) dahil etmek isteyen, ülkemiz ile üst düzey ilişkiler kurarak büyük projeleri fonlayan, çözüm ortağı olan Çin hükümetinin ülkemizin içerisinde bulunduğu durumla ilgili yazımı hazırladığım sürece kadar en küçük bir açıklama yapmamış olması enteresan.

Oysa İpek Yolu Projesi başta olmak üzere birçok projede beraberliğimiz olan Çin, görebildiğim en yakın müttefiki Rusya'nın ABD yaptırımlarına maruz kalmasında da pek ses çıkarmamıştı. Anlaşılan o ki, Çin devleti ulusal çıkarlarını ön planda tutarak en büyük ticari pazarı olan ABD'nin uygulamalarını görmezden geliyor. (Durumu gören ve açıklama yapan: İran ve Rusya.)

AB Tedirgin, Takipte

Ülkemizin içerisine girdiği ekonomik sürecin sadece ülkemizi ilgilendirdiğini düşünmek sığ bir yaklaşım olur. Zira ülkemizde finans sektöründen tutun da kimya, otomotiv sektörüne kadar birçok yabancı yatırım söz konusu. Bu yabancı yatırımcıların büyük bölümünü de Avrupa Birliği üye ülke firmaları oluşturuyor. Özellikle finans sektörümüzde faaliyet gösteren İspanya, İtalya ve İngiltere kökenli finans kuruluşlarının ülkemizdeki varlığını dikkate aldığımızda, yaşanacak olumsuzlukların AB ekonomisi açısından 'Kelebek Etkisi' yaratması içten bile değil. AB bunun bilincinde ve süreci yakından takip ediyor.

Bir yol ayrımı/taraf seçimi olarak anlamlandırabildiğim süreçte ülkemizin, üretime dayalı ekonomi, katma değeri yüksek üretim, rekabetçi bir ekonomik yapıdan yana taraf olmasını diliyorum.

Sağlıcakla

Kadir GÜRKAN