Gençlerimizin içi kararmış durumda… Gelecekten yana çaresizlik hisleri; bugünkü ekonomik kriz, eğitim standartlarının düşüklüğü ve işsizlik ile bir araya gelince ortaya vahim bir görüntü çıkıyor. Onları dinledikçe bir devletin en büyük mücadele alanlarından birinin genç nesle geleceğe dair güzel ve gerçekleştirilebilir hayaller kurdurabilmek olduğunu anlıyorsunuz. Gençlerimiz artık gelecekten yana kendilerine yol gösterecek bir ışık görmek istiyorlar…

Elbette hepimizin yapabileceği birçok şey var; bunlardan biri de geleceğin teknolojilerini bugünden ve çok basit biçimde kullanarak gençlere ilham vermenin yollarını bulmak. Proje odaklı düşünmek ve çalışmalar yapabilmek, hem ekip çalışmasında akran eğitimi sağladığı hem de gençlerin uluslararası teknik gelişmeleri öğrenip uygulayabilmelerini sağladığı için çok önemli.

Geçmiş haftalarda 'Samsun Atatürk Heykeli Dijitalleştirme Projesi' çalışmalarımızı anlatmıştık, bir çok okuldan ve öğretmenden talepler gelmeye devam ediyor ki yaptıklarımızı gençlerle paylaşalım. Ne mutlu bize ki birkaç gencin hayallerini yükseltebilmek için cılız da olsa bir ışık yakabilmişiz…

Şimdi yepyeni bir Samsun projemizi daha paylaşacağım: '1919 YILI SAMSUN 3D TOPOĞRAFİK MODELLEME PROJESİ'. Bu proje çocukluk hayallerimin gerçeğe dönüşmesidir. 1919 yılı 19 Mayıs pazartesi günü sabah saat 08.00'de Bandırma Vapuru Samsun Körfezi'ne çapayı bıraktığında, içindeki yolcuları iskeleye götürmek için gemiye gelen çapar teknelerinin yanaşması muhtemelen en az yarım saat sürmüştür. İşte merak ettiğim buydu: ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI, O SÜRE BOYUNCA KÜPEŞTEDEN SAMSUN'A BAKTIKLARINDA NELER GÖRDÜLER? Bu soruya en doğru cevabı verebilmek için tabii zamanda yolculuk yaparak 1919 yılına geri dönmek gerekir! Şaka bir yana bu gerçekten mümkün olabilir miydi? Yani yüksek teknolojiyi kullanarak 1919 yılının Samsun'una geri dönebilir ve onu elle tutulurcasına somut biçimde gençlerimize gösterebilir miydik? Artık bu soruya cevabım kocaman bir 'evet' olacaktır…

Projenin taslaklarını oluşturduktan sonra Sadi SUBAŞI'na gittim, projeyi her anlamda sonuna kadar destekleyeceğini belirterek kuvvet verdi. Sonra Samsun tarihi konusunda elinde olağanüstü görsel kaynaklar olan rahmetli Kenan HAZNECİ'ye gittim – ne yazık ki bu değerli insanı kısa süre sonra kaybettik. Nihayetinde Sadi Bey beni şehrimizin mimarisinde adeta kara kutu gibi her şeyi bilen, her şeyi kaydetmiş bulunan Embiya SANCAK ile tanıştırdı. 2 yıldır bu değerli büyülerimizle projemizde birçok kritik aşamaları geçtik. İlk modeli tasarladık ve hatta 3D printing yöntemiyle ürettik. Şimdi elimizdeki modeli topoğrafik anlamda doğru hale getiriyoruz. Bir sonraki aşama ise Samsun'un çoğu yok olmuş ve az sayıda mevcut en güzel 20 binasını 3D tasarlayıp 3D printer/baskı-üretim araçlarında üreterek tapulardaki gerçek koordinatlarına yerleştirmektir. Bu çalışma hem teknik içerik hem de fikir olarak ülkemizde ve Samsun'da ilk kez gerçekleştiriliyor.

1890 – 1963 yılları arasındaki yapılmış 12 ayrı tarihi haritanın üstüste konulmasıyla, bilimsel ve görsel kaynaklı topoğrafik verilerin işlenmesiyle, 5 ayrı bilgisayar programı içerisinde işlenmesiyle ve 2 yılı aşan olağanüstü titiz çalışmalarla elde edilen modele dair ilk görseli haftaya paylaşacağım. Ama önce rahmetli babam/kayınpederim Hilmi GÜRLER'in bu projenin başlamasına ilham veren hediyesi olan, 1834 Rus sörveyine göre yapılmış tarihi 'The British Admiralty' deniz haritasından, 1919 yılı Samsun şehri haritasını Türk basınında ilk kez burada paylaşıyorum: