'La, mıhtar, koş la, koş… Yaylalardan beri gökten yilduz gibi bişeykaydu da!'
'Kayarlar, kayarlar… Uşağum, bilmez misun bizum oralarda yilduzlar hep kayarlar!'
'Ama bu yilduz değul başka bir şeydur, İdrus Emmilerun misur tarlasinun içine inmuştur. Kapisu açilunca içinden yeşil renklu, kisa boyli uşaklar inmuştur!'
'Deme la! Uzaylilar olmasin sakin onlar da?'
***
CNN International: 'Lastminute, lastminute! Türkiye'nin kuzey doğusuna UFO'lar indi. Sayıları milyonlarla ifade edilen kısa boylu, yeşil renkli yaratıklar Trabzon kenti ve çevresini işgal ediyor. '
***
Müsteşar bey: 'Çabuk bana reisi bağlayın… Bu defa da enişteden önce haber veremezsek var ya…'
Genelkurmay başkanı: 'Ne demek kuvvet komutanları düğüne gitti, çağırın çabuk hepsini!'
Obama: 'Ekmek musap çarpsın, bu defa bizim çocukların bir dahli yok.'
Trabzon garnizon komutanı: 'Sayın Valim, belediye başkanımızdan rica etseniz de çöp kamyonlarını nizamiyeden çekseler… Hani belki uzaylılarla çatışmak filan icap ederse…'
Kraliçe Elizabeth: 'Bizi ırgalamaz, hemen bir referandum patlatalım, dünyadan çıkalım. Brexit der, sıyırırız…'
Ahmet Hakan: 'Fetöcüler ile Marslılar arasındaki on fark…'
Başvekil: 'Uzay içinde küçük bir grup… Endişe edecek bir durum yok… Bir kalkışma o kadar… Şimdi saray duruma el koyar.'
Ersun Yanal: 'Marslı futbolcu X7W-913 ile görüşmelere başladığımızı borsaya bildirdik.'
Of ilçe başkanı: 'Sorun bakalum da, uzay gemisinun kantin ihalesi ne zaman imuş?'
Merkel: 'Yeni bir mülteci akınından endişe ediyoruz. Türkler uzaylılara baksınlar, biz şu serbest dolaşım işine gene kafa yorarız.'
Uzun adam: 'Paralel evrenden gelen Marslıların inlerine ineceğiz. Herkes meydanlara…'
Gaza gelen adam: 'Tankın önüne yatmış adamız lan biz, uzay gemisini on beş dakkada ele geçirir, üç dakkada kullanmayı öğreniriz.'
Ali Ağaoğlu: 'Maslak 1453'ten sonra uzay 1999 konutları satışa çıktı… Krizi fırsata çevirmek lazım…'
İsrail dışişleri bakanı: 'Uzaylılarla anlaşabileceğimizden eminiz. Diplomasi her şeyi çözer. İcap ederse büyük Ortadoğu projesinde küçük bir revizyon düşünülebilir… Sahra çölünün oralarda müsait yerler var.'
Malum hoca: 'İşte bu! Ben dediydim, ocağınıza ateş düşsün diye…'
Aziz Yıldırım: 'Şampiyonlav liginden elenivsekeleniviz. Mühim değil, Fenevbahçe'de hedeflev bitmez, gövün bakın bu sene galaksi kupasını nasıl biz alacağız.'
Karayılan: 'Ulan tam da Karadeniz yaylalarına yerleşmeye çalışıyorduk… Çekin çabuk gerillaları! Bi de bunlarla dalaşmayalım…'
Bahçeli: 'Cevabımı salı günü grup toplantısında en ağır biçimde vereceğim.'
Donald Trump: 'Hay bin kunduz!'
MarioGomez: 'Abi, ben dedim, Türkiye'de daha top oynanmaz diye.'
Melih Gökçek: 'Uzaylıların başbakan adayı Meral Akşener…'
Çağla Şıkel: 'Ya Ferat, bilmez misin anamı, ne inatçıdır. Şimdi de zengin bir uzaylı bulmuş bana, illa onlan evlenceksin der. Ufoları varmış, Samanyolunda gezegenleri bilem varmış.'
Putin: 'UFO'lara doğalgaz lazım mı?'
İlber Ortaylı: 'Moğol istilasını biraz andırıyor ama…'
Abdullah Gül: 'Çok üzüldüm. Hayretler içinde kaldığımı ifade etmek istiyorum.'
Beyazıt Öztürk: 'UFO'larda talim var, bahriyeli yarim var. O da gitti Satürn'e ne talihsiz başım var…'
Galatasaraylı Sarbi: 'Ya aslında o kadar da kötü çocuklar değil, geçen sene Fener maçında attığım şut sırasında kaybolan topumu bile ta Merkür'ün oralardan bulup getirmişler.'
Kemal Kılıçdaroğlu: 'Bu durum OHAL'in uzatılması için bahane edilmemeli…'
Nihat Hatipoğlu: 'Mars ağlıyordu… Satürn ağlıyordu… Ama durmuyordu Kaptan Körk… Uranüs gözyaşlarına boğulmuş, Venüs üzgün, yeter diyordu Plütonlular, ağlıyordu…'
Fatih Terim: 'Vat cenaydu sam tayms.'
İbrahim Tatlıses: 'Jüpiterde lahmacun işine mi girsek?'
Bülent Arınç: 'Galaksiyi parsel parsel…'

******************

AŞK VE ÖLÜM

Hayranlarının kısaca 'Gabo' diye andıkları Nobel Ödüllü Kolombiyalı yazar GabrielGarciaMarquez, 'Nasıl olsa bir gün ebediyen susacağız, onun için sevdiklerinize şimdi 'seni seviyorum' demekten çekinmeyin.'diye söylemiş.
Aşk denen duyguyu sadece filmlerde, romanlarda ya da şairlerin dizelerinde saklanan; başkalarına ait, erişilmez bir gizem zannederiz.
Oysa zamanla hepimiz fark ederiz ki aşk, belli bir olgunluğa erişen herkesin yaşadığı sıradan bir histir.
Sahiden de çok uzaklarda aramaya gerek yoktur aşkı: Anne ve babamızın bizlere sıradan gelen o bağlılıkları vardır ya hani? İşte bizim burun kıvırdığımız o monotonluğun esasında 'aşkın olgunlaşmış hali' olduğunu, ikisinden birisi öldüğünde hayatta kalanın düştüğü derin yalnızlıktan anlarız mesela…
Gün geldiğinde aynı hayat çukuruna düşüp ömrümüzün sonunu böyle bir 'kayıp aşk' dehlizinde yalnız geçirmek, hepimizin yaşayabileceği bir acıdır.
Onun içindir ki, eşini kaybetmiş olgun insanların hislerine hoyrat davranmamak gerekir.
Öte yandan 'aşkı bulma' bahtiyarlığına erişmişsek, ölüm ayırmadan evvel değerini bilmeliyiz. 'Seni seviyorum' demekten hiç ama hiç vazgeçmemeliyiz…
Sözü, yine Marquez'in satırlarıyla bağlayalım isterseniz:
'Ne kadar yaşayabileceğini biliyor musun? O halde sarıl sevdiğine, son nefesin gibi…'