Meşhur, eşeği saldım çayıra, otlayıp karnın doyura, gördüğü düşü hayıra yoranın da... diye başlayan şiirin yazarıdır Kazak Abdal. 17. yüzyılda yaşadığı bilinmektedir. Hiciv ustası, Bektaşi geleneğinden gelmiş olup, bize göre yalın ve anlaşılır bir dil kullanmıştır. Yani Türkçe konuşup, Türkçe yazmıştır, Türkçe düşünmüştür.. Romanya Türklerinden olup ,ucu tenteneli bir mendilinin "Demir baba" dergahında olduğu Deliorman'dan gelen göçmenler söylemişlerdir... Kazak Abdal, Denizli'deki Cankurtaran dergahında yatmaktadır... Bugün sizlerle güzel bir şiirini paylaşmak istiyorum, bu Türk olup da Türkçe düşünen, Türkçe yazan halk ozanının.

Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını, softa bozgunu
Selam vermeye dervişan beğenmez

Alemi tan eder yanına varsan
Seni yanıltır bir mesele sorsan
Bir cim bile çıkmaz karnını yarsan
Camiye gelir de erkan beğenmez

Elin kapısında kul köle olan
Burnu sümüklü, gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir tıraş olan
Berber dükkanında oğlan beğenmez

Dağda bayırda gezen bir yörük
Kimi tımarlı sipahi, kimi bir bölük
Bir elife dili dönmeyen hödük
Şehristan'a gelir ezan beğenmez

Bir çubuğu vardır gayet küçücek
Zu'mü fa'sidince keyif getirecek
Kırık çanağı yok ayran içecek
Kahveye gelir de fincan beğenmez

Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan şardan kaçanlar
Meşe yaprağını kıyıp içenler
Rumeli Yenice'si dühan beğenmez

Aslında neslinde giymemiş hare
İş gelmez elinden gitmez bir kare
Sandığı gömleksiz duran mekkare
Bedestene gelir de kaftan beğenmez

Kazak Abdal söyler bu türlü sözü
Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre gelen bir yörük kızı
İnci yakut ister mercan beğenmez

Bizde üstatların sözü üzerine söz söylenmez, kalın sağlıcakla...